Restoranda önünüze nefis kızarmış bir balık geliyor. Balığı yerken hem lezzetli, hem de sağlıklı diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!
İsveçli araştırmacılar; denizlerdeki genç balıkların plastiğe bağımlı olduğunu açıkladı.
Dünyada her yıl 8 milyon ton plastik madde denizlere atılıyor. Güneş ışınlarına ve kimyasal çürümeye maruz kalan plastik parçaları, dalgaların da hareketiyle çok ufak parçalara ayrılıyor.
5 mm.'den küçük parçalara mikro-plastik adı veriliyor.
İşte genç balıklar, tıpkı çocukların abur cubur yemesi gibi bayılıyorlar mikro-plastik yemeğe.
Mikro-plastiği doğal gıdalara tercih eden balıklar, daha küçük bünyeli ve daha yavaş hareket ediyorlarmış ve avcı balıklara daha kolay yem oluyorlarmış. Böylece büyük avcı balıklar da plastik yemiş oluyor.
Özetle Omega 3 deposu balıklardaki mikro-plastik oranı her geçen gün artıyor.
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Denize attığımız çöpü yemeye başladık artık!
Araştırmalara göre 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik madde olacağı söyleniyor ama markete gittiğimizde en küçük bir ürün bile poşete konuyor. İnsanlar daha fazla poşet torba için kasiyerlerle atışıyor. Hayatın temeli suyu tüketirken bile doğayı plastiğe boğuyoruz.
Dünya Ekonomik Forumu açıkladı; dünyadaki üretimin yüzde 26'sı plastik ambalajlı. Yıllık 81 milyon ton plastik ambalajlı ürün piyasaya sürülüyor. En kötüsü de bu ambalajların yüzde 95'i tek kullanımlık.
Öte yandan plastiğe karşı bilinçlenme artıyor, özellikle Avrupa ülkeleri plastik kullanımını azaltmak ve geri dönüşümü artırmak için sürekli projeler üretiyor. Bazı Avrupa şehirlerinde poşet kullanımı yasak. Türkiye'de de plastiğe karşı mücadele başlatılmalı. Bütün marketlerde plastik poşet parayla satılmalı, bir sonraki adım ise plastik poşet kullanımının yasaklanması olmalı. Elbette bu kolay bir geçiş süreci değil, plastik hayatımızın her alanında var ama en azından turistik bölgelerde plastik poşet kullanımı yasaklanmalı ve geri dönüşüm projelerine daha fazla kaynak ayrılmalı. Gelecekte çocuklarımızın balık diye plastik yememesi için harekete geçmeliyiz.