Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Adana Aladağ'daki öğrenci yurdunda çıkan yangınla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Biz 03.30'da oradaydık. Orada bize hem Aladağ savcımız, hem olay yeri inceleme ekiplerinin verdiği ilk bilgi; yangın merdiveninin kilitli değil, kilidin hiç olmadığı şeklindeydi. Hatta şöyle bir örnek verdi olay yeri inceleme ekiplerimiz; 'Genellikle bu hadiselerde yangın çıkış kapıları kilitli olur ama tesadüfen kilitli değil' dediler. Yangın çıkış kapısının orada bir tül perde var.
Bu perde de sağlam bir vaziyette duruyor."

BU FELAKETİ UNUTMA
Yangın merdiveni kilitli olsun ya da olmasın; bu felaketten dersler çıkarmalıyız.
Birçok kamusal ya da özel binada yangın merdivenleri kilitli. Anahtarı 'Orası kilitli kalacak. Anahtar sende dursun, acil durumda açarsın' diye birilerine veriliyor. O birileri de yangın anında binada olmayınca felaketler yaşanıyor.
Türkiye'de birçok binanın yangın merdiveni yok, olanlar da binanın içinden geçiyor ve depo gibi kullanılıyor. İnsanlar kullanmadığı eşyaları yangın merdivenlerine koyuyor.
Yangın tüpleri ise kuyumcu vitrinindeki altınlar gibi saklanıyor; hep dolaplarda kilitli. Acil durumda yangın tüpünü almak için dolabı, camı çerçeveyi kırmanız gerekiyor.
Adana'daki yangında binadaki ahşap kaplamalar, strafor ve yalıtım malzemeleri anında tutuşmuş. Özellikle öğrenci yurtlarında ahşap kaplamalar, strafor kullanılmamalı ve elektrik tesisatları da sık sık kontrol edilmeli.
Hep haberlerde izliyoruz; halk geç gelen itfaiye erlerine saldırıyor.
İtfaiyenin yangına geç ulaşmasında sokakların darlığı ve o dar sokaklara yanlış park edilen arabaların büyük rol oynadığı unutulmasın!
Adana'daki felaketin takipçisi olalım, sorumlulardan hesap sorulsun ve en önemlisi bu felaketten dersler çıkartalım.
Bir sonraki felakete kadar her şeyi unutmayalım!