Türkiye, Hırvatistan karşısında berbat bir futbol oynayarak bir puanı kaptı. Takımın en iyisi elbette üst kale direğiydi ama bu kötü futbola rağmen Fatih Terim eleştirilmeyi değil övgüyü hak ediyor. Terim kadroya en iyi beş-altı oyuncuyu almayarak büyük bir risk aldı ama kazanan hem o, hem de milli takım oldu. Haziran'daki maçta milli takım 101 kilometre koşmuştu, önceki akşam ise gençlerden kurulu kadro 112 km koştu.

KOŞMAYANA YER YOK
Terim'in mesajı net. koşmayana, mücadele etmeyene bu takımda yer yok. Şimdi Arda'nın, Selçuk'un, Burak'ın, Caner'in, Gökhan'ın 'Ben kendi mevkimin en iyisiyim' diyerek koşmamak, kapris yapmak gibi bir lüksleri yok artık. Eğer bir yıldız futbolcu, milli takımla Dünya Kupası'na katılma onuru yaşamak istiyorsa terinin son damlasına kadar koşacak.
Koşmayana bu takımda yer yok artık.
Terim, koşmayan yıldızları oynatsaydı büyük ihtimalle Hırvatistan'a yenilecektik ama Terim yerine futbolcuları eleştiriyor olacaktık. Aslında Terim, yıldızları oynatmayarak kendini aslanların ortasına attı. Gerçek liderler tıpkı Terim gibi risk almaktan korkmaz. Terim, kendisini eleştirenlere hiç kulak asmasın, doğru yolda ilerliyor.
Hırvatistan karşısındaki kötü futboldan en kazançlı milli takım çıktı ama bunu yorumcular görmüyor!
Hâlâ anlamadınız mı?
Terim, Hırvatistan maçında gençleri oynatarak, yıldızları ise oynatmayarak kazanmış oldu.