Yine İstanbul, yine hain bir terör saldırısı ve yedisi polis 11 şehit, 36 yaralı. (Yazıyı yazarken açıklanan son rakam buydu.) Terör saldırılarında o kadar çok insanımızı kaybediyoruz, patlayan bombalar o kadar rutin hale geldi ki, 'Şimdi teröre karşı tek yürek olma zamanı' çağrısı bile anlamını yitiriyor artık. Çok uzun zaman sonra değil;
Hırvatistan-Türkiye maçıyla birlikte bu saldırı da unutulacak, ta ki patlayacak yeni bir bombaya kadar. Bu kanıksama duygusunu kırmamız lazım ama nasıl?
Her saldırıda olduğu gibi yine MİT ve polis başta olmak üzere devlet suçlandı. Terörle mücadelede eksikler ve hatalar varsa, bunları devletin çözmesini beklemek doğal bir istek. Ama devleti suçlamadan önce terör saldırılarının hemen hemen her yerde yaşandığını, bugün en güvenli Avrupa şehirlerinin bile tehdit altında olduğunu da unutmayalım.

SERT ÖNLEMLER ALINMALI
Belki de terörle mücadeledeki en temel hatamız; her şeyi güvenlik görevlilerinden beklememiz. Onlar zaten kelle koltukta savaşıyorlar ve genelde kahpe saldırılarda, kahpe bombalarla hayatlarını kaybediyorlar.
Elimize silah alıp terörist avına çıkalım demiyorum ama vatandaşlar olarak teröre karşı duyarlı ve uyanık olmalıyız. Sadece şüpheli gördüğümüz paketleri değil, araçları da polise söylemeliyiz.
Eğer Türkiye terör saldırılarının en yoğun yaşandığı ülkelerden biriyse, daha sert önlemler almalıyız.
İsrail'in teröre karşı uyguladığı sert politikaları çok eleştiriyoruz ama belki de bazı noktalarda onları örnek almalıyız.
Sınırlardan kuş uçurtmamalıyız. Teröristlere; öğrenci, esnaf, memur, doktor vs. kimin destek verdiğinden şüpheleniliyorsa anında sorguya çekilmeli. Terörün siyasi propogandasına karşı sıfır tolerans uygulamalıyız. Ne yazık ki, içimizde bu ülkenin ekmeğini yiyip terörü destekleyen birçok hain var. Teröre kim destek veriyorsa tek tek tespit etmeliyiz.
Ve en önemlisi, hatalardan ders çıkarmalıyız.
Polisimizi, askerimizi göreve götürürken güvenliğini sağlamalıyız.
Sık sık güzergah değiştirilmeli, önlerinde mutlaka koruma araçları olmalı. En çok şehidi savaşırken değil, yollarda gerçekleşen bombalı saldırılarda veriyoruz.
Askeri ve polisi taşıyan araçlara sinyal kesici jammer yerleştirmeliyiz.
Özellikle askerlerimiz eve, işe giderken servis aracı kullanmamalı. Tıpkı dağ başındaki yalnız karakollar gibi servis araçlarında, teröristlerin en kolay hedefi haline geliyorlar.