Seçimlere kaldı 24 gün ama ülkede seçim havası yok. Bunun birçok nedeni var:
Öncelikle yerel ve genel seçimlere, referandumların ve cumhurbaşkanlığı seçiminin de eklenmesiyle; halk seçime doydu. Koalisyon kurulamadığı için seçimlerin tekrarlanması siyasetçilerde bile bir isteksizliğe ve performans düşüklüğüne neden oldu.
Siyasi partilerin afiş ve bayrak asmama, sokak aralarında seçim otobüsü dolaştırma konusunda anlaşması, elbette vatandaşı görüntü ve ses kirliliğinden kurtardı. Ancak afişsiz, bayraksız sokaklar, insanlar da sanki seçim yokmuş gibi bir hava yaratıyor.
TV'deki siyaset programlarında da seçim tartışması, seçim havası yok. Hatta bazı günler seçimler ülke gündeminin ikinci, üçüncü sırasına düşüyor. Partilerin TV'de seçim reklamları da az dönüyor, 7 Haziran'a göre daha az reklam izleyeceğiz. Şu ana kadar düzenlenen mitingler de toplumda etki yaratmıyor, polemik çıkmıyor ve medyada az haber oluyor. Son günlere doğru artan mitinglerle ülke seçim havasına girebilir ama bu havanın 7 Haziran seçimleri kadar yüksek düzeyde olmayacağı şimdiden kendini belli etti.
Bence bu kez seçim anketleri, seçime katılma oranında yanılacaklar. Ülkede seçim havasının olmamasının, seçime katılım oranını düşüreceğini tahmin ediyorum.
Bu seçimlerde kim daha çok seçmeni sandığa götürürse, o kazanacak gibi görünüyor. Bu seçimlerde hangi parti örgütlüyse, örgütlü kemikleşmiş bir seçmene sahipse; o daha avantajlı olacak.