Geçtiğimiz günlerde e-posta kutuma ilginç bir mesaj düştü. Ünlü bir marka, Instagram sayfamda hikayeler üzerinden dijital bir proje yapmak istiyor. İsteklerini okurken, birden cümle içinde markanın en büyük rakibinin adı geçmeye başlıyor. Kafam karışıyor. Mesaj hangisinden geldi diye kontrol ediyorum. Gördüğüm en ilginç dijital proje ile karşı karşıyayım. Özetle; ismi bende saklı bu çok bilinen marka, en büyük rakibini kötülemek üstüne kurulu bir proje teklifinde bulunuyordu. Sonrası yaptığım araştırmada görüyorum ki, bu tarz rakibi kötüleyerek yapılan sosyal medya projeleri hiç de yeni değilmiş. The Fashion Law sitesinin bu hafta yayınladığı yazıda öyle ilginç detaylar var ki, insana 'Biz nereye doğru gidiyoruz?' dedirtiyor. Hatta ilginçtir ki, 'kötüleme' üzerine kurulu bu tarz projelerde bütçeler daha fazla oluyor. Amerika'da bütçeler, 75-85 bin dolar arası gibi inanılmaz rakamlardan oluşuyor. Peki, ben ne mi yaptım? Bu, etik değerleri alt üst eden teklife elbette geri dönmedim. Ama ne acıdır ki, dönecek biri mutlaka olacaktır.