Özge (Özpirinçci) çok güzel.
Özge 32 yaşında.
Özge makyajsız da çok güzel.
Özge'nin bir sürü yeteneği var.
Özge başarılı bir oyuncu.
Özge yoga yapıyor.
Özge'nin yakışıklı bir sevgilisi var.
Özge'nin Instagram'da 2.8 milyon takipçisi de var.
Özge çok tatlı, neşeli, eğlenceli, komik.
Ve inanmazsınız, Özge saçlarını boyamayı bıraktı!
Gençliğin en büyük zenginlik ve sermaye sayıldığı, herkesin filtrelere bulandığı, kusurların can havliyle saklandığı şu devirde Özge, saçlarındaki beyazları ortaya saldı.
KENDİNE DE BAYIL
'Boyamıyorum arkadaş!' çekti.
"Saçlarımdaki beyazlar kalp ben" dedi.
Biz de 'Bayılıyoruz Özge'nin doğallığına' dedik, kendisini takdir ettik ve sayfayı çevirdik.
Ama ben tam da orada takılıp kaldım. Başkalarının doğallığına hemencik bayılıveriyoruz da iş kendimize gelince, elimizi niçin korkak alıştırıyoruz?
Tamam, Özge çok güzel; onun her hali güzel.
Ama bizim de her halimiz güzel. Sadece her halimizin güzel olmadığına dair inancımız kötü. Güzelliği kusursuzlukla eşitleyip kadınların enerjisini, zamanını, öz saygısını çalmaya çalışan sistem kötü.
Asıl Özge gibi ünlü, genç ve güzel bir kadınsan saçlarındaki beyazları serbest bırakman cesaret ister. Sisteme ters düşersin çünkü, riske girersin.
Yani kızlar, bütün bunlar zihnimize kazınmış ve artık bizi gram ileri götürmeyen algılar, yargılar, olması ve olmaması gerekenler listeleri.
Özge'nin doğallığına bayılıyorsan, kendine de fırsat ver kardeşim. Doğal doğal kendine de bayıl.