Tüh ya!
Ah ya!
Valla dalga geçmiyorum, asla dalga geçmiyorum; Emrah'ın botoks vakasına üzüntü bile duyduğumu söyleyebilirim.
Botokstan Madam Tussaud heykellerine dönmüş yüzünüzün gazete manşetlerinde, televizyon ekranlarında sergilendiğini ve üzerine tartışmalar, geyikler çevrildiğini düşünsenize...
Tüh ya!
Ah ya!
İşte bütün bunlar yaşlanmaktan öcü gibi korkan ve yaşlanmayı günah sayan sistemin sonucu. Emrah'a demişler ki 'Git, yüzüne iki botoks sıktır'. Demezler mi? Derler.
Emrah da gitmiş, sıktırmış ama sıkan doktor elinin ayarını şaşırmış, Emrah'ı botoksla baştan yaratmaya kalkmış.
Biraz da dolgu var sanırım. Belki de göz altlarını aldırdı, yüzü şiş; valla bilemiyorum.
Kendisine önerebileceğim tek yol, eylemsizlik. Aman diyeyim! Söz konusu estetik operasyonlar olunca, çivi çiviyi sökmez. Eğer sırf botoks kurbanıysa, altı ay-bir yıl içinde etkisi azalır ve düzelir.
Yani inşallah. Ya düzelmezse...
Tüh ya!
Ah ya!
Şu iki kaş arama, kırışmasın diye ucundan azıcık botoks yaptıracaktım; dört bir yanımı korku dağları sardı, iyi mi! Yok, yaptırmayayım en iyisi.