Biz buradayız, peki Aralık nerede?
Takvim belli, gün belli, saat belli, randevu belli; bu kadar da geç kalınmaz ki canım!
Yani yılbaşı havasına girmesek, evdeki çam ağacını, alışveriş şenliklerini falan görmesek, yıl sonu hesaplarına girmesek diyeceğim ki, Eylül-Ekim aylarındayız.
Geçen hafta Bodrum'da denize girenleri gördük, deniz kenarına sandalye çekip güneşlendik. Şu anda yazımı yazarken hava 15 derece.
Aralık'ta bol güneşli, deri ceketli, akşamları sahilde yürüyüşlü günler geçirmek, bünyemi fena halde sarsıyor sevgili okurlar.
Hayır yani, bir güneş ve yürüyüş bağımlısı olarak bundan şikayetçi miyim? Asla! Ama bu işte bir terslik yok mu?
Hani benim Aralık'ım, hani yağmurum, karım, soğuğum, atkım, berem, eldivenim? Nerede hani?