İşte bize tam bir nasip/kader/kısmet hikayesi... Fransa'da yaşayan kızımız, Arnavutköy'deki annesini ziyarete geliyor. Hazır gelmişken de Fransa'ya götürmek için bir çaydanlık alıyor ancak sonra o çaydanlığı başka bir çaydanlıkla değiştirip Fransa'ya dönüyor.
Bir dönüyor ki aklına geliyor; 20 bin Euro parası, iki kilo altını ve 11 burma bileziği (Hey maşallah!) çaydanlığın içinde! Hemen es veriyorum. Kadın kasası bu tarz oluyor sevgili okurlar; çaydanlık içi, yastık içi, şilte altı, yüklük, çizme içi... Ve kadın 15 gün sonra 'Ayyy gitti mi mallarım!' endişesiyle tekrar çaydanlığı aldığı mağazaya gidiyor. Çaydanlık ışıl ışıl vitrinde; altınlar, burmalar da içinde...
Yaaa gördünüz mü... Ne demişler; kısmetse gelir Yemen'den, değilse ne gelir elden.