Böyle bir alışkanlığımız var; kıyaslamak. Sanırım bu annelerimizin 'O da çocuk, o böyle yapıyor mu evladım?' serzenişine dayanıyor. Komşunun evindeki eşyalardan çocuklarımıza, oyunculardan şarkıcılara, filmlerden aynı semtteki mekanlara, bedenimizden saçlarımıza, evliliklerden arkadaşımızın sevgilisine kadar her şeyi kıyasla da kıyasla... Bana sorarsanız, kıyaslama!
Mevsim yazken, en kıyaslanma mağduru ise Ege'nin incisi tabir edilen Bodrum oluyor. Bodrum ile Çeşme'yi kıyaslamaya doyamıyor 'lifestyle' cinsinden köşeci arkadaşlar. Oysa ki bu büyük bir yanlış. Neden mi?
Çünkü 1: Bodrum, cebinden dörtbeş Çeşme çıkarır!
Çünkü 2: Siz bakmayın Yalıkavak-Türkbükü ve arada kendini gösteren Gümüşlük ekseninde yazılan yorumlara, çıkan magazin haberlerine; bunun Bitez'i var, Bodrum merkezi var, Turgutreis'i var, Akyarlar'ı var, Güvercinlik'i var, Gündoğan'ı var, Yahşi'si var, var da var...
Çünkü 3: Çeşme- Alaçatı diye diye bitiremedikleri, mekanlarının doluluğunu öve öve doyamadıkları, Bodrum'a fark attığını söyledikleri yer; toplasan dört-beş sokaktan ibaret.
Tabii ki dolu olacak, tabii ki mekanlar iş yapacak.
Çünkü 4: Bodrum en boş göründüğünde bile, oradaki herkesi toplayıp Alaçatı'ya götürsen, Alaçatı'da içecek su, kalacak yer bulamazsın.
Çünkü 5: Alaçatı Eylül başında biter, Bodrum 12 ay tadından yenmez, sürprizleri bitmez.
Çünkü 6: Bodrum'da; küçük İstanbul durumuna getirilmiş Yalıkavak ve Türkbükü dışında gezilecek, görülecek, kalınacak onlarca güzel yer, nefis salaş restoranlar, bahçeler içinde mekanlar, beach partisiz plajlar var. Bu, tamamen tatile gidenin ne istediğine bağlı.
Özetle; Bodrum-Çeşme kıyaslaması büyük bir yanlış ve haksızlıktır. Ha eğer tartışacaksak; Bodrum'un canına okuyan, havasını kaçıran, geleceğini tehlikeye atan inşaatları, çirkin yapıları konuşalım.
Bodrum'u nasıl koruyacağımızı masaya yatıralım mesela.