34 yaşında bir erkeğim. Kız arkadaşımla sekiz senedir birlikteyiz ve aynı evi paylaşıyoruz. Çocuk istiyoruz ama evlenmekten çok korkuyorum. F.M./Muğla

Bilinçli bir evliliğin ilk adımı; kişinin kendisini tanımasından geçer. Evlenecek kişi, kendisini nelerin mutlu ettiğini, nelerden hoşlandığını, neleri kabul edemeyeceğini bilmeli.

SEVGİ, SAYGI VE GÜVEN
İkinci adım ise eşini iyi tanımasıdır. Sekiz yıllık ilişkinizde çocuk yapma fikrine kadar geldiyseniz; birbirinizi tanıyor, ne istediğinizi biliyor olmalısınız. Bu noktada koşulsuz sevgi, saygı, güven ve diğerini olduğu gibi kabul etmenin önemini söylemeye gerek var mı bilmem. Bütün bunlara dikkat edilmesi elbette ki mutlu bir evliliği garantilemez ama en azından korkularınızı azaltarak sizi mutlu bir evliliğe yaklaştırır. Eğer evlenme kararınızı uzman biri ile gözden geçirmek isterseniz; evlilik terapistine başvurabilir, evlilik öncesi danışma ve rehberlik hizmeti alabilirsiniz.

Hamile eşim çok değişti
Eşim üç aylık hamile. Bu sürecin stresli geçeceğini biliyordum fakat çok değişti. Ne yapabilirim? M.R./Bolu

Gebelik, kadının yaşamındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Gebeliğin ilk günlerinde, hormonların ve yaşam koşullarının değişimine bağlı olarak; bulantı, kusma, yorgunluk, halsizlik gibi şikayetler yoğun yaşanır. Diğer taraftan; kadınlığa ilişkin içsel çatışmalar, kariyere yönelik kaygılar nedeniyle kadının duygu durumunda dalgalanmalar görülebilir. Bu süreçte kadının ihtiyacı olan; ona destek veren, şefkat gösteren, her ne olursa olsun birlikte her sorunu aşabileceğini söyleyen bir eş ve baba modelidir. Sevilen kadın; gebeliği ve anneliği kolay kabul eder.

Korkularım ilişkimi yıpratıyor
Düzenli bir ilişkim var fakat son beş aydır kaybetme korkusu nedeniyle sorunlar yaşıyorum. F.Ç./Bursa

İçinizdeki yetersizlik, değersizlik, güvensizlik gibi olumsuz duyguların tohumu; erken çocukluk döneminde atılır ve hayatın bütün geri kalanını etkiler. Bu dönem yaşananlar; kişide kaygı bozukluğuna benzer birtakım belirtilerin ortaya çıkma olasılığını artırır. Bu problemler çözümsüz değildir. Bunun çözümü için öncelikle bir terapistle görüşmelisiniz. Onun önereceği şekilde; bazen ilaç tedavisi, bazen bir psikoterapi, bazen de her ikisinin birlikte uygulanacağı bir tedavi uygulanabilir. Doktor kökenli bir terapiste başvurmanız en doğrusudur.