Dünya prömiyerini 2020 Sundance Film Festivali'nde yapan, Maimouna Doucoure'un yönettiği ödüllü 'Cuties- (Mignonnes)' filmi, son günlerde sosyal medyada büyük tartışmalara sebep oldu. 9 Eylül'de Netflix'te yayınlanacak filmi izlememek için birçok neden var. En büyük neden pedofiliye özendirmesi. 18 yaş sınırlamasına tabi tutulmuş bir film ancak oyuncular 11 yaşında. Netflix, filmin konusuyla ilgili şu açıklamayı yayınlıyor: '11 yaşındaki Amy, twerk yapan bir dans grubuna hayran kalır. Onlara katılmak umuduyla dişiliğini keşfetmeye başlayarak aile geleneklerine meydan okur.' Bu açıklamadaki 'dişiliğini keşfetme' ifadesi haklı olarak sosyal medyada büyük tepki gördü. Bitmedi... Filmin afişi de tam bir falso. Küçücük çocukların o değiştirilen afişe malzeme edilmeleri ciddi bir istismardır. Afiş için özür dilenmesi, kaldırılması; o içerik aynı kaldığı sürece suçun işlendiği gerçeğini değiştirmiyor. Netflix, 'Cuties' filmi için yayınladığı sinopsis ve afişteki pedofili çağrışımlarının tepki çekmesinin ardından bir açıklama yayınlayarak özür diledi ancak özür yetmez, bu filmin gösterimini engellemek gerek. Filmin 2020 Sundance Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülünü almış olması da dünya basınında büyük tepkilere sebep oldu. Hangi akılla hangi jüri bu ödülü veriyor gerçekten anlamak güç. Sadece bu filme değil, pedofiliyi özendiren her filme erişim engeli şart.
Eleşirmenler arasındaki cinsiyet eşitsizliği...
Cinsiyet eşitsizliği üzerine yazılan makale ve raporlar her zaman ilgimi çekmiştir. Örneğin San Diego Eyalet Üniversitesi'nin sinema basınına yönelik son raporu, erkek film eleştirmenlerinin sayısının kadın eleştirmenlerin neredeyse iki katı olduğunu gösteriyor. Yayınlanan eleştirilerin oranına bakıldığında, eleştirmenlerin sayısıyla hemen hemen aynı tablo karşımıza çıkıyor. 2020'de yayınlanan inceleme yazılarının yüzde 66'sı erkek eleştirmenlerin, yüzde 34'ü ise kadın eleştirmenlerin imzasını taşıyor. Erkek eleştirmenlerin fazla olması, eleştirilerinin daha yüksek bir oranının erkeklerin yönettiği hikayelere odaklanması; erkekler tarafından yönetilen filmlere daha fazla görünürlük sağlayarak bu filmlere avantaj sağlıyor. Film eleştirmenlerinin çalıştığı medya kuruluşunun türüne gelince... Kadın eleştirmenler, radyo ve televizyonda erkeklerden daha fazla görev alıyor. Kadınlar bu platformlardaki eleştirmenlerin yüzde 58'ini oluşturuyor. Ancak gazeteleri ve haber sitelerini incelediğimizde, erkek eleştirmenlerin sayıca üstün olduğunu, erkeklerin bu alanlardaki film eleştirmenlerinin yüzde 69'unu oluşturduğunu görüyoruz. Toronto Film Festivali, Medyada Kapsayıcılık Girişimi (Media Inclusion Initiative) ile beyaz erkeklerin çoğunlukta olduğu sinema basınında çeşitlilik sağlayan çalışmalar yürütüyor. Bu girişim doğrultusunda akredite ettiği sinema yazarları ile dünyadaki çeşitliliği daha doğru şekilde yansıtan bir sinema yazarı havuzu yaratmayı amaçlıyor. Film eleştirmenleri arasında cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması için bu tür girişimlerinin sayısının artması gerekiyor. Türkiye'deki film festivallerinde eşitlik akredite haberlerini göreceğimiz günleri iple çekiyorum.
'Tenet'e gişede gizlilik şartı
Sinema dünyasının kurtuluşu 'Tenet'in vizyona girmesine bağlanmıştı. Film, birden fazla erteleme sonucu nihayet vizyona girme kararını açıkladı. Çoğu ülkede Eylül ayında gösterime girecek olan film, aralarında Türkiye'nin de olduğu bazı ülkelerde ise 26 Ağustos tarihinde izleyiciyle buluşacak ancak gişe rakamları daha sonra açıklanacak. Şirketin, Amerika için spoiler ya da gişe bilgilerinden dolayı heves kaçırıcı bir haber çıkmasını engellemek için bu yola başvurduğunu düşünenler mevcut. Christopher Nolan imzalı 'Tenet', suç ve bilimkurgu türlerini harmanlayan, atmosferiyle 'Inception'ı anımsatan bir ajan filmi; izlemek için gün sayıyorum.