BİR DÖRT MEVSİM MASALI:
Mauritius Adası
Dünya üzerindeki birçok romantik rota, son yıllarda trend oldu. Herkes meğer soğuk Avrupa'nın klişe Paris romantizminden ya da Verona'nın Romeo Juliet'inden çok uzakta, sıcak adalara akın etmeye hazırmış. O rotalardan biri de Mauritius Adası. Keşfe hazırsanız THY'nin direkt uçuşuyla son dönemin en çok konuşulan aşk rotasına, Güney Afrika'nın doğusundaki, Hint Okyanusu'nun incisi Mauritius Adası'na gidiyoruz...

AŞKIN RUHU VAR
Ada; doğal zenginlikleri, bembeyaz kumsalı, turkuvaz deniziyle konuşulmayı hak ediyor. Adanın havası yaşanılan aşklara benziyor; inişli-çıkışlı, fırtınalı, tutkulu, zaman zaman da sakin. Fransız yazar Bernardin de Saint- Pierre'nin en meşhur eseri 'Journey to Mauritius'daki Paul ve Virginia'nın müthiş aşk hikayesinde olduğu gibi... İlk okuyan herkesin ağladığı eser, 1787'de yazılmış. Öte yandan Namık Kemal'in 'İntibah'ı yazarken bu romandan etkilendiği söylenir. İşte böyle ruhu olan bir adadan bahsediyorum...

DİREKT UÇUŞLAR
Mark Twain'in cennet olarak tanımladığı ada, aslında tam bir dört mevsim masalı. En güzel yanı da vizeye gerek yok, ayrıca son derece güvenli. Dünyanın en çok ülkesine uçan Türk Hava Yolları, haftada beş sefer direkt bu adaya uçuyor. Adaya başlatılan seferlerin ardından THY'nin özellikle Doğu Avrupa, Balkanlar ve Ukrayna gibi ülkelerden önemli ölçüde yolcu taşıdığını öğrendim. Gerçekleştirilen seferlerin ardından Türkiye'yi olumlu etkileyecek ticari amaçlı seyahatlerde de büyük oranda artış gözlenmiş. Eminim gün geçtikçe de Türkiye'den gelen turist sayısı artacaktır.

7 renkli toprakları mutlaka görün
■ Mauritius'ta görülmeye değer ilk yer; kesinlikle Chamarel 7 Coloured Earth. Doğal güzelliğiyle büyüleneceğiniz bu bölgede; yedi farklı renkteki toprağın, nasıl karışmadan ayrıştığını göreceksiniz.
■ Adada deniz ve güneşten arta kalan zamanlarınızı golf oynayarak ya da sanat turu yaparak geçirebilirsiniz. Shandrani /Dinarobin Golf Resort'un bölgede birçok oteli var. Adada Afrika, Hint ve Fransız mutfağının leziz örneklerini okyanus manzarası eşliğinde tadabilirsiniz.
Bu yıl Sevgililer Günü'nde aşıklar arasında geçen klişe diyaloglardan akılda kalanlar:
Benden hediye bekleme, kapitalist düzenin bir oyunu bu!
♥ Yıl olmuş 2020, hâlâ hediye mi bekliyorsun?
♥ Biz aşkımızı bir gün değil, her gün kutluyoruz.
♥ Ergen gibi Sevgililer Günü mü kutlayacağız?
♥ Bak bu hediyeden sonra tüm yıl hediye bekleme benden.
♥ Prensip olarak ben böyle günleri kutlamıyorum.
(En sevdiğim bu oldu)