Geçen hafta 'Instagram hikayesinde paylaşılan aşk fotoğrafları ana sayfaya post olarak yüklenmiyorsa, ilişki oturmamış' diye yazmıştım. 'Aşkın gerçekliğini beğeniler mi kanıtlayacak?' diye de sormuştum. Okuyucudan itiraf mesajları yağdı. Sırf bu sebepten ayrılanlar, ilişkisinde en büyük problemin bu olduğundan bahsedenler, eleştirdiğim noktaları kendilerinin yaptığını fark edenler... İtiraflar daha çok erkeklerden geldi ama meseleye en güzel bakış açısı ve yorum getirenler ise kadınlardı. Hikayeden posta geçmeyen bir aşk yaşadığını söyleyen bir okurun anlattıkları ilgimi çekti: "Ben Simla. Anlattıklarınızı bizzat yaşadım. Erkek arkadaşımı 'Ben fotoğrafımızı koydum, sen de repost eder misin?' diye uyardım, geçiştirdi. Ama ben ikimizin fotoğraflarını paylaşmaya devam ettim. Bazen 'Tek başıma yaşıyorum bu ilişkiyi' desem de, onun fotoğraflarının altına kalp koyarak kendimi listesindekilere göstermeye çalıştım. Sanırım kendimi yalan bir aşka inandırmışım. Savaşımdan geri çekiliyorum, bu aşksızlıkla yüzleşmeliyim."
EGO TATMİNİ
Simla sanıyorum kendin de ilişkine pek inanmıyor, insanlara bunu her yönüyle gösterip ikna olmaya çalışıyordun. Umarım aşkını öyle story, post derdinde olup kestirip atmadın! Gerçekten onun duygularından eminsen, savaşına değil, aşkına devam et. Sosyal medya savaş yeri değil. Aşkın gerçekliğini beğeniler kanıtlamıyor. İşin içinde başka hesaplar var; üçüncü şahıslara yapılan nispetler. Sonuç yine insanların egolarını tatmin etmek istemesi.
***
'Beni ne doktorlar istedi cevap bile vermedim'
Sosyal medyada son dönemde mesaj kutularındaki özel sohbetleri ifşa etmek moda oldu. Hiç kimse de 'Bilmek istemiyoruz bunları' demiyor ve böyle olaylara prim veriyor. İfşa örneklerine baktığımızda; meselenin alt metninde 'Beni ne mühendisler, doktorlar istedi, cevap bile vermedim' yatıyor. Alkışlar, tebrikler mi bekliyorsunuz? Nedir 'Bakın ben herkesin DM'den yürüdüğü kişiyim' diye bunu onaylanma ihtiyacı? Bundan dolayı ortaya çıkan popülarite, popülarite mi?
HEDEF FUTBOLCULAR MI?
Okların hedefinde ise nedense futbolcular var. Ve hiçbir futbolcunun bu durumdan ders çıkarmaması da çok tuhaf. Rakip takımların oyunu mu bu bilemiyorum ama kızlar ifşaya bir türlü doyamıyor. Ego yönetimi sıfır olanlar coşkularına yenik düşüyor ama ifşa edince değerlerine, değer mi katılıyor? Yazık! Hanımefendiler, beyefendiler! 'O bana yazıyor, o bana aşık, o benimle evlenmek istiyor' derken, onlar gerçekten de başkalarıyla evleniyorlar ve o süreçte siz komik duruma düşüyorsunuz. Sizi biraz gerçekliğe ve şovsuz düşünme biçimine davet ediyorum. Etmeyin, gizlilik esas olsun.
***
Cömert doğum gününde anıldı
Bazı insanlar vardır hayata gözlerini yumsalar bile hâlâ aramızdadır. Geçtiğimiz aylarda vefat eden çağdaş sanatın önemli ismi video sanatçısı Aykut Cömert, doğum gününde özel bir etkinlikle anıldı. Cömert'in kaleme alıp çekme şansı bulamadığı senaryolar ve kreatif direktörlüğünü üstlendiği fakat tamamlayamadığı sosyal sorumluluk projesi, beş yönetmenin yorumuyla hayat buldu. Video çalışması olarak sunulan sergi, Maslak'ta Galeri Siyah Beyaz'da.