Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Taksilerin kokusu

Taksiciler son günlerde en fazla eleştirilen meslek gruplarının başında geliyor. Müşteri seçmeleri, turistleri kazıklamaları, araçlarının bakımsız ve pis oluşu nedeniyle hemen her gün haber bültenlerinin konusu oluyorlar.
Geçenlerde bir taksiye bindim. Araç mis gibi kokuyordu. Her köşesi pırıl pırıldı. Şoförle sohbete koyulunca konu gelip bu şikayetlere dayandı. Dedi ki, "Evet, bazı arkadaşlarımız bu eleştirileri hak ediyor. Özellikle de araçlarının pis koktuğu yönünde eleştiriler arttı. Aslan yattığı yerden bellidir. Ben her fırsatta aracımı dezenfekte ediyor, silip süpürüyorum. Sonra da ağır olmayan ferah bir deodorant sıkıyorum. Buna rağmen ben de müşterilerden şikayetçiyim. Bazen öyleleri biniyor ki, burnumu tıkamak zorunda kalıyorum. Sarhoş olup, ilk virajda arabanın içine istifra edenler mi ararsınız, biner binmez ayakkabısını çıkartıp, koltuğa bağdaş kuran mı? Tamam, biz esnaf olarak dükkanımızı temiz tutmakla yükümlüyüz. Ama ne olur aynı özeni taksi kullananlar da göstersin..."
Haklı mı? Hem de sonuna kadar haklı.
Bu arada taksici kardeşim, benim kartıma slip çekmek için tam 10 dakika uğraştı. Hem de "Uğraşma, nakit vereyim" dememe rağmen. Hani geçen hafta bazı taksi şoförlerinin POS cihazı kullanmamak için dört takla attıklarını yazmıştım ya, sanki hepsi adına özür diler gibiydi. Helal olsun...

Sosyal medya bölücülüğü
"Üçüncü Dünya Savaşı sosyal medyadan çıkacak" deyip duruyorum. Ne yazık ki, her gün gördüklerim bu kaygımı destekler nitelikte.
Gaziantep'te bir sanatçı düğün sırasında sahnede şarkı söylerken tekmeli yumruklu saldırıya uğradı. Görüntüleri kısa sürede medyaya yansıdı. Altına neler neler yazılmadı ki? Efendim, şarkıcı Kürtçe söylediği için saldırıya uğramış. Memleketin demokrasi açısından geldiği nokta buymuş. Türkiye iç savaşa sürükleniyormuş falan filan... Sonra Gaziantep Valiliği'nin açıklaması geldi. 17.00'de başlayan düğünde saat 22.00'ye kadar Kürtçe şarkı ve türkü okunmuş. Saldıran adam da istek şarkısı, sanatçı tarafından ertelendiği için sinirlenip, darp etmiş...
Şu hale bakar mısınız? Sosyal medya marifetiyle memleketi kaosa sürüklemek için pusuda bekleyenler nasıl da fırsat kolluyor? Lütfen uyanık olalım.

Ehlen ve sehlen!
Fotoğraf, ünlü İngiliz ekibi Newcastle'ın tribünlerinden. Seyirci son hafta maçına, kulübü satın alan Arap kulüp başkanına jest olsun diye Arabistan'ın yerel kıyafetleriyle gelmişler. Formalarının üzerine kefiye takan sarışın İngilizler'in görüntüsüne bakıp gülümsememek elde değil. İngilizler, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra başta Arap ülkeleri olmak üzere sömürdükleri bazı Ortadoğu ülkelerinin sınırlarını cetvelle çizmişlerdi. Yıllar sonra bir de baktılar ki Londra'da İngiliz'den çok Arap mülk sahibi var!.. Araplar son zamanlarda da İngiliz futbol kulüplerini birer birer satın almaya başladılar. Kefiye yakında Ada'nın milli giysisi Kilt'in yerini alacağa benziyor...

Barbaroslar'da kentsel dönüşüm
Geçen hafta "Barbaroslar neden tutmadı?" başlıklı bir yazı kaleme alarak TRT 1'deki Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı'nı mercek altına almıştım. Aklın yolu bir olunca, yapımcı ES Yapım da vakit geçirmeden önemli değişikliklere gitti. Senaryo ekibi olarak Serdar Özönalan ve Hakan Erimez'e görev verildi. Ayrıca birinci ekibin yönetmen koltuğuna Berat Özdoğan otururken, görüntü yönetmeni olarak da Ersan Çapan göreve başladı. Bu arada oyuncu kadrosunda da bazı değişikliklere gidildi.
Bakalım bu değişiklikler deniz sahnelerinin artmasını, paralel anlatımların sadeleşmesini, animasyonların güçlenmesini, dövüş sahnelerinin koreografilerinin düzeltilmesini sağlayabilecek mi? Haydi bakalım pruvanız neta olsun. Yeniden Vira Bismillah!..

Şeref kürsüsü
Orhan Aydoğdu adlı taksi şoförü, bir gurbetçinin bagajda unuttuğu 1 milyon 800 bin lirayı, adamın telefon numarasını bulup kuruşu kuruşuna sahibine teslim ederek, gerçek taksici esnafının nasıl olması gerektiğini herkese gösterdi.

Zap'tiye
Gündüz programlarındaki yüksek tansiyonu elektriğe dönüştürebilsek, dünyanın enerji devi oluruz vallahi!

Ne demiş?
"Sen vurursun dikiş atarlar, ben vururum toprak atarlar." (Çok Güzel Hareketler Bunlar'dan bir sokak raconu)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA