Ramazan'ın gelmesiyle birlikte ekranlarda ilahiyatçı hocalarımıza ayrılan süre de arttı. Çeşitli iftar ve sahur programlarıyla pek çok değerli hocamız izleyenlere dinimizi, ahlaki değerlerimizi, kültürümüzü anlatmaya koyuldular. İçlerinde Atv'deki programlarını büyük ilgiyle izlediğim Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu gibi işinin ehli, aydın görüşlü, halka yakın duran, hoşgörülü ve bilgili ilim adamlarımız olduğu kadar, insanın aklını karıştıran, Allah ve Peygamber sevgisini kendi menfaatleri uğruna yobazlık seviyesine taşıyan, hatta programlarını kişisel şova dönüştüren cahil ve gafiller de var.
Hem televizyonlarda hem sosyal medyadaki bu din tüccarlarından uzak durmanın, 'gerçek bilgi ve doğru yoruma' ulaşmanın artık yeni bir adresi var. Turkuvaz Medya Grubumuzun yeni kanalı VAV TV, harika bir zamanlamayla, Ramazan'ın başlamasıyla beraber izleyicilerle buluştu.
Yeni televizyon kanallarının en zor dönemi ilk bir kaç gündür. Çünkü ne kadar sıkı hazırlanırsanız hazırlanın, özellikle içeriğinin büyük bölümü canlı yayınlardan oluşan bir kanalı hayata geçirirken ilk zamanlarda zorlanırsınız. Ama ilk iki gününü büyük bir dikkatle takip ettiğim VAV TV, sanki yıllardır bu yayını sürdüren, durmuş, oturmuş bir kanal izlenimi uyandırdı bende. Bir kere ekranda sürekli 'uzman' titrini hak eden akademisyenler gördüm. Hemen hepsi büyük üniversitelerin öğretim kadrolarında hizmet veren güvenilir profesörlerdi. Tek gayelerinin 'ilim yaymak' olduğu, halka din, ahlak ve kültür konularında tereddüde yer bırakmayacak en doğru bilgileri vermekte kararlı oldukları her kelimelerinden, her tavırlarından belli oluyordu.
Kanalın bana göre en önemli faydalarından biri de Anadolu kültürünün ve sanatının zenginliğini yeni nesillere anlatmak olacak. Yabancılardan devşirme entrikalı, yoz dizilerden sıkılanlar, sığ kültürlerin sözde sanat ürünlerini müzik diye yıllardır yutmaktan bıkanlar, ihmal ettiğimiz öz kültürümüze ait sanat kollarına yakın durmak isteyen ve 'Ekranda bize ait bir şeyler bulamıyorum' diyenlerin artık mazereti kalmadı. Özellikle şu mübarek ayda huzur, dinginlik ve öze dönüş arayanlara VAV TV'yi samimiyetle tavsiye ediyorum...
(VAV TV'yi Digitürk: Kanal 67, D-smart: Kanal 55, Tivibu: Kanal 56, TV+: Kanal 43, Kablo TV: Kanal 45, Vodafone TV: Kanal 65, Uydu: Türksat 4A Frekans: 11999 MHz Polarizasyon: Dikey Sembol oranı: 11.666'dan izleyebilirsiniz)
Bu nasıl vahşet?
Cuma günü Ankara İmrahor'da ormanların içindeki dere yatağında 30'a yakın köpek ölüsü bulundu. Olayın daha da vahim tarafı, köpeklerin hepsinin damar yollarının açık olmasıydı. Yani biri ya da birileri onlara damar yolundan bir şeyler enjekte etmişti.
Bu sıradan bir zehirleme olayı değil. Çünkü köpek zehirlemek isteyen bunu daha basit yollardan yapabilir. Tutup da damar yolu açmak için onca zahmete katlanmaz. Belli ki ortada vicdansızlıktan daha fazlası var. Birileri köpekler üzerinde illegal yoldan bir şeyler denemiş. Eminim ben bunları yazarken Ankara Emniyeti köpekler üzerinde yapılacak otopsiden yola çıkarak olayı çözecektir. Ama dedim ya, bu sıradan bir hayvan katliamı değil. (Şu hale bakar mısınız? Toplu hayvan katliamını bile 'sıradan' diye yorumlamaya başladık. Bu utanç da bize yeter) Hayvan Hakları Yasası, TBMM'de bekleye dursun, ortalıkta Nazi kamplarındaki vahşeti anımsatan hayvan cinayetleri yaşanıyor.
Hazır söz açılmışken bu konudaki bir başka rahatsızlığımı da dile getirmek istiyorum: Dikkat ederseniz, yazımın başında 'leş' yerine 'hayvan ölüsü' dedim. Zira ölen cana 'leş', hayvan ölümüne 'telef', bilinçli hayvan kırımına 'itlaf' dediğimiz sürece bu işi çözemeyeceğiz.
Ne demiş?
Oyuncu Can Yaman, Instagram hesabının biyografi bölümünde ilginç bir not paylaştı:
"Nefret edenler de hoş karşılanır, hakaret etmekten çekinmeyin."
Gaf kürsüsü
"O nasıl gol? Bu gole maske çıkarılır maske..." BeIn Sports'ta BB. Erzurumspor - Beşiktaş maçını anlatan spiker Özkan Öztürk, Gezhal'ın golünden sonra coşarken)
Zap'tiye
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da Hızır Reis'i korumak için vurulan kadınlar (Sayıları 4'e ulaştı) dernek mi kursa acaba?