Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kolları sıvayın kanal yöneticileri

Bu yılbaşı herkes evde. Parası olan da olmayan da... İlk kez yeni yılı karşılarken 4 gün boyunca hepimiz mecburen PTT'li (Pijama-Terlik- Televizyon) olacağız. İşte televizyonculuk adına ben buna 'fırsat' derim.
2020 tek kelime ile 'felaketler' yılı oldu. Bu yılı hayırlısıyla uğurlarken millet yılbaşında hindi yerine kurban kesecek hale geldi. Hepimizin morale, enerjiye, gülmeye, eğlenmeye ihtiyacı var. Televizyon kanalları için 'krizi fırsata çevirmenin' bundan iyi zamanlaması olabilir mi? Hazır ünlü sanatçılar da pandemi döneminde sevenlerinden uzak kalmış, alkışa, takdire, hatırlanmaya muhtaç hale gelmişken şöyle eski model bir Yılbaşı Özel Eğlence Programı yapsanız da ruhumuz şenlense diyorum. You- Tube'da iki şarkıyla ünlenen 'sanal' şarkıcıları değil (Onlar zaten sosyal medyadan sürekli konser veriyorlar) gerçek ses sanatçılarını, komedyenleri bir araya getirseniz, araya da yılbaşı gecesi görev başında olanlarla yapılan röportajları, çat kapı uğrayacağınız sıradan vatandaşların ve ünlülerin evlerin sıcaklığını, samimiyetini iliştirseniz nasıl olur?
Yıllardır yılbaşında insanları eğlendirmeyi sadece TRT Müzik kanalına ihale eden tembel teneke televizyonlarımız, yılbaşı geceleri rutin dizilerinin içine bir yılbaşı klibi yerleştirip, yasak savıyorlar. Ya da gündüz kuşağında stüdyoya iki balon asmakla, haber sunucusuna smokin giydirmekle yetiniyorlar. Şimdi diyeceklerdir ki, "Reklam gelirleri düşük, maliyetleri karşılamaz." Siz Bülent Ersoy'u, Muazzez Abacı'yı, Muazzez Ersoy'u, Tarkan'ı, Sezen Aksu'yu, Orhan Gencebay'ı, Anadolu Ateşi'ni, Cem Yılmaz'ı, Şahan Gökbakar'ı, Ata Demirer'i ve diğerlerini ekrana çıkartacaksınız da, koca koca firmalar enayilik edip reklam vermeyecekler öyle mi?
TRT ve TRT Müzik'e ise ayrı bir önerim olacak. Arşivleriniz eski yılbaşı programlarıyla dolu. Geçen yıl TRT Müzik bu arşivi 31 Aralık gündüz kuşağında değerlendirmiş, gözlerimi ekrandan alamamıştım. Şöyle Zeki Müren'li, İbrahim Tatlıses'li, Halit Kıvanç'lı, Nesrin Topkapı'lı eski yılbaşı eğlencelerini ekranınıza getirin bakalım, izleniyor mu izlenmiyor mu?..
Bu seneki yılbaşı eğlencesinin öyle Hristiyan adetiyle filan ilgisi yok. Maksat, yeni yılı neşeyle karşılayıp, moral bulmak. Yeni yıla nasıl girersek, koca senenin öyle geçeceğine inanılır. Geçen yıla korona endişesiyle başladık, sonrası malum... Bu kez yeni yıla aşı müjdesi ve umuduyla giriyoruz. Kutlayalım işte...
Bu yazıyı yılbaşından günler önce yazıyorum ki, belki ilham alıp kıpırdayan kanal yöneticisi olur...

İşte özlediğim Çukur
Geçen hafta bu sütunlarda "Senaryonun bir ayağı Çukur'da" diye yazmıştım. Çünkü dizideki kaçma-kaçırılma, tehdit, mübadele oyunları kısır bir döngü haline gelmiş, senaryo kendini tekrarlamaya başlamıştı. Bu hafta gördüm ki, bizim yazı doping iğnesi yerine geçmiş.
Pazartesi izlediğim bölüm bana göre Çukur'un son iki sezondaki en iyi bölümüydü. Heyecanlı sürprizler, aksiyon sahneleri ve ters köşeler birbirini izledi. Hani keçiler tos vurmak için geri çekilir ya, meğer birkaç haftadır süren o keyifsiz bölümler bu haftaki vuruşun geri çekilme adımlarıymış. Yamaç'ın müthiş planıyla akıl hastanesi süsü verilmiş mekanda Cengiz Erdenet'in 'fabrika ayarlarıyla' oynaması müthişti mesela. Kulkan'ın otoparkta Efsun ve Nehir'e kurduğu pusu, Çukur ahalisinin burkalı Afgan kızı korumak için yaptığı sürpriz plan da muazzamdı. Seren'in Olga'yı öldürürken öğrendiği gerçek ise herkesi şoke etti.
Bir de çöpe terk edilen bebeklerin anneleri ile kurulan empati, prizmanın bir başka yüzünü göstermesi açısından çarpıcıydı. İşte özlediğim Çukur... Aynen devam arkadaşlar...

Gaf kürsüsü
Demet Şener "Pandemi sürecinde ne yapıyorsunuz?" diye soran muhabire "Pozitif olmaya, negatife düşmemeye çalışıyoruz" diye yanıt verdi. (İlahi Demet, bu dönemde kim 'pozitif' olmak ister ki?)

Zap'tiye
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Covid-19 testi pozitif çıkmış. Nihayet arkadaşın 'pozitif' bir tarafını gördük!..

Ne demiş?
"Boşluğa düşeceğine çukura düş." (Çukur dizisinden bir duvar yazısı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA