Bu köşe bir televizyon eleştiri köşesi. Ama aynı zamanda eleştirilmeye de açık bir köşe.
Bu hafta sıra çuvaldızı kendimize batırmaya geldi. Doğal olarak bizim de eleştirilecek taraflarımız var. Tıpkı değerli okurumuz Birol Erkul'un haklı tespitinde olduğu gibi:
"Yüksel Abi merhaba, senin ne kadar Türkçe'ye önem verdiğini biliyorum.
Dünkü yazını okuduğumda ise bu özene tamamen zıt birçok yabancı kelimeyi kullandığını gördüm, yerlerine Türkçe kelimeler kullanılabilecekken...
Acizane önerimi dikkate alırsan bir kardeşin olarak sevinirim.
Teşekkürler..." Birol kardeşim, o günkü yazımdan da örnekler vermiş:
'Türk popunda 'ikinci bahar' rüzgarları esiyor. Önce İzel albüm yaptı. Ünlü şarkıcı, 'Kendiliğinden Olmalı' albümü için "Tahtımı geri almaya geliyorum" diyecek kadar iddialıydı.
Ardından da Saadet Sun'un 'Mükafat' ve Bilgen Bengü'nün 'Git Gidebilirsen' single'ları (tek şarkılık albümleri) geldi.
Yeni şarkı ve şarkıcıların 'uçucu' olması, en iddialı şarkının bile listelerde en fazla bir hafta tutunması, eskileri harekete geçirmiş görünüyor. Birbiri ardına yayına giren ve eski şarkılara yeniden can veren nostalji içerikli radyo kanalları da eskiye özlemin bir ifadesi.
Bu arada yeni nesli yakalamak için şarkı türlerinde değişiklik yapanlar da var. Örneğin, Emrah'ın Ozan Doğulu ile birlikte gerçekleştirdiği son şarkısı 'Gerçek Şu ki', gençlerin gönlünü çelip bu yazın beach partilerindeki (plaj eğlenceleri) hit'lerinden olmaya aday.
Yeni müzik trendini (moda) yakalamayı ve dinleyici kitlesinin yaşını küçültmeyi hedefleyen bir başka şarkı da Burcu Güneş'ten gelmek üzere.
Piyasaya çıkmadan dinlediğim 'Ufo', en az adı kadar fantastik (ilginç) ve ses getirecek bir şarkı olmuş." Sevgili okurum, nazik uyarın için çok teşekkür ederim.
Bu konuda bundan sonra çok daha özenli olacağım, söz.