Haluk Levent... Bu ülkenin en fazla linçe uğrayan müzisyenlerinden biridir. Ne sahtekarlığı kalmıştır, ne dolandırıcılığı.
Ama ülkenin en yardımsever, en vefalı, en 'gönüllü' sanatçılarından biri olduğu gerçeği nedense onun mahkeme tutanakları kadar ilgi görmemiştir.
Haluk Levent, geçen hafta 40 programına konuk oldu. Ünlü 'Elfida' şarkısının nasıl yazıldığını anlattığı hikaye hem programın sunucusu Buket Aydın'ı, hem de ekran başındakileri ağlattı. İzlemeyenler için nakletmek istiyorum:
"Beyzanur çok küçük bir çocuktu ve küçüklük dönemini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yatarak geçiriyordu. Babası ile bir gün bir konserimde karşılaştık ve bana durumu anlattı.
Ben de Beyza'nın yanına gitmeye başladım. Ona şarkılar çalıyordum. Evine gittim, hastaneye gittim. Hatta hemşireler ona iyi baksın diye Hemşireler Gecesi'nde de sahneye çıktım.
Bu şarkıyı yazmadan önce doktoru bana 'Bu kızımızı gözden çıkartmamız gerekiyor' dedi. İşte o 'gözden çıkartmak' kelimesidir 'Elfida.' Sevgili Emrah Aydoğdu ile beraber oturduk bu şarkıyı yazdık. Bu şarkıyı benden dinliyordu ama kendisi olduğunu bilmiyordu. 'Elfida beni terk etme sakın' diyordum ama 'Beni fark etme sakın' dedim. Çünkü;
'Beni terk etme sakın' desem kendisine alabilirdi lafı. Sonra maalesef kızımızı kaybettik. Kaybettikten sonrası çok daha ilginç.
Anne ve babaya 'Bir kız çocuğu yapın' dedim.
Aradan bir yıl geçti, bir kız çocukları oldu ve onun adını Elfida koydular.
Geçtiğimiz günlerde karnesini aldı, onun törenine gittim. Kendisi beni twitter'da takip ediyor. Paylaşımlar yapıyoruz. Beyzanur'un ruhu şâd olsun..." Bu sözlerin, 'sözde' şarkı yazanlara ilham vermesini umut ediyorum. Çünkü son zamanlarda şarkılar, ruhlarını kaybetmiş gibi geliyor bana.
Güfte yazmıyorlar da sanki 'kafiye mühendisliği' yapıyorlar.
Alıyorlar ergenlerin sokakta söylediği birkaç kelimeyi, arkasına 'çıstak' bir ritim dayayıp azıcık da 'atarlı, giderli' sözlerle soslayarak salıyorlar Youtube kanalına.
Tutarsa yürüyorlar, tutmazsa gelsin yeni mühendislik...
'Elfida'nın şimdiden 'klasik' olmasının sebebini artık daha iyi anlıyorum...