Ne Emre Aşık'ı yakından tanrım, ne eski eşi Yağmur Sarnıç'ı... Emre'yi futbolculuk zamanından bilirim, Yağmur Hanım'ı ise adının karıştığı şiddet odaklı magazin haberlerinden.
Türkiye günlerdir bu çiftin çocuklarını 'hunharca' paylaşmaya çalıştığı sahneleri konuşuyor.
Önce bültenlere Yağmur Sarnıç'ın bakıcısının 2 yaşındaki minik kıza uyguladığı şiddet görüntüleri yansıdı.
Sonra Emre Aşık mahkeme kararı ve icra memurları marifetiyle iki çocuğunu eski eşinin evinden 'söküp' aldı. 6 yaşındaki çocuk ile annesinin yürek yakan direnişi hâlâ gözlerimin önünde.
Çocuk, kendisini almak isteyen memurlara su tabancası ile ateş ediyor. Polisler anneye biber gazı sıkıyor... Drama bakar mısınız?
Çocuklarını paylaşamayan eski çiftlerin haberlerini gördükçe aklıma hep Kafkas Tebeşir Dairesi oyunu gelir.
İki kadın, aynı çocuk üzerinde hak iddia etmektedir. Görevli kadı gelir, tebeşirle bir daire çizip çocuğu ortasına koyar.
Gerçek anne olduğunu iddia eden kadınlara şöyle der: "İkiniz de bu çocuğun kollarından tutup çekeceksiniz. Dairenin dışına çocuğu ilk kim çıkarırsa evlat onundur." Kadınlar çekiştirmeye başlar. Biri, çocuğun elini hemen bırakırken, diğeri çekerek dairenin dışına çıkarmayı başarır.
Kadı beklenmedik bir şekilde çocuğu, elini hemen bırakan kadına verir. Sebebini de şöyle açıklar: "Hiçbir gerçek anne, çocuğunun kolunu çekiştirip canını acıtmayı göze alamaz..." Sebebi ne olursa olsun, hangi mazeretler ortaya konulursa konulsun, burada suçlu, Emre ile Yağmur'dur. İkisi de tebeşir dairesinin ortasında duran çocuğun ne hissedeceğini, canının nasıl acıyacağını zerre kadar düşünmeden kollarından çekiştirmiştir.