Defne Samyeli, geçen hafta medya eksenli bir krizin nasıl yönetileceğinin adeta dersini verdi.
Magazinciler, Samyeli ile Cem Yılmaz'ın aynı evde kaldıklarını tespit etmişlerdi. Çıkışta Samyeli'ni sıkıştırdılar. Hatta olay, Samyeli'nin boynundaki morlukların sorgulanması sığlığında karaya bile oturdu. Olan bitenler, magazinciliğin dibinin çıktığının açık bir göstergesi gibiydi.
Samyeli, olaydan sonra sosyal medya hesabından iletişim fakültelerine tez konusu oluşturabilecek bir 'açıklama' paylaştı. Öyle dengeli, öyle asil, öyle akla ve yüreğe dokunan cinstendi ki, içimden koca bir 'Helal olsun' koptu. İşte Samyeli'nin o açıklaması: "Çocuk yaşta seçtiğim meslek dolayısıyla yıllardır göz önündeyim, magazin basınının merak ve ilgisini elbette anlıyorum. Ne var ki, yetişkin ve bekar bir kadın olarak hangi arkadaşımla ne şartlarda görüşüp ne yaşadığım konusunda hiç kimseye bir açıklama yapmak, kimseden onay veya izin almak gibi bir mecburiyetim olmadığını hatırlatmak isterim. İşini sağduyuyla yapan basın mensubu arkadaşlarımı tenzih ederek, hepsini aramızdaki saygılı mesafeyi her zaman yaptığımız gibi sevgi ve empatiyle korumaya davet ediyorum. Hayali morluklar üzerinden senaryo üretenleri ise bir kadın ve anne olarak vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum."