Altınoluk'a her gidişimde mola verdiğim, Bursa-Balıkesir yolu üzerinde bir yeme-içme-alışveriş durağım var. Hem yemekleri lezzetli, hem servisleri mükemmel, hem de kendi üretimleri olan tekstil ürünleri çok kaliteli.
Geçenlerde bir haftalığına Altınoluk'a giderken yine aynı yerde geleneksel molamı verdim. Tam mekandan ayrılırken, yanıma elinde bir torba dolusu kitapla bir beyefendi yaklaştı. Mahcup bir ifade ve son derece alçakgönüllü bir tavırla, "Yüksel Bey hoş geldiniz.
Ben buranın sahibiyim.
İzninizle size yazdığım kitapları takdim etmek istiyorum" dedi. Büyük bir memnuniyetle kabul ettim.
Altınoluk'ta kaldığım süre içinde o kitaplar bana yoldaşlık etti.
Hepsine bayıldım.
Özellikle son çıkan 'İz Yok Vukuat Yok' adlı romana...
Özkan İrman, küçücük bir havlucu dükkanından şimdi Anadolu'da zincir haline gelen müthiş bir markayı yaratmış.
Beni yıllardır o mekana çeken asıl 'zenginliği' işte o anda fark ettim: Edebiyat... Ruhunu edebiyatla donatan, vizyonunu 'kalemiyle' geliştiren ticaret adamlarının başarısız olma gibi bir ihtimalleri zaten olamaz.
Kim bilir güzel Anadolu'mda daha keşfedilmeyi bekleyen nice gizli cevher var.