Başlangıcı yıllar öncesine dayanan ahlaki bir çöküntü, vicdani bir çürüme içindeyiz. Nasıl rehabilite olup toplumsal sağlığımıza yeniden kavuşacağız, bilemiyorum. Taciz, tecavüz, cinayet, işkence olaylarının sonu gelmiyor. Geçen hafta Esra Erol'un programında ortaya çıkan bir gerçek ise herkesi şoke ederken, geldiğimiz son noktayı da gözler önüne serdi.
Yıllar önce evlatlık verilen Hasancan adlı genç, gerçek ailesini arıyordu. Canlı yayına telefonla bağlanan biyolojik anne, "Ben 13-14 yaşlarındayken kendime sahip çıkamadım, sana nasıl sahip çıkayım? Sana her zaman kapım açık ama ben şu anda lenf kanseriyle mücadele ediyorum. Psikolojim çok bozuk. Babam seni çöpe atmadı. Gerçekler öyle değil. Ben hastayım, şu anda sana gelemem" dedi.
Sonradan anlaşıldı ki, anne Kezban, çocukken öz ağabeyi Mevlüt Eke tarafından tecavüze uğramış. Bu birlikteliğinden de Hasancan dünyaya gelmiş. Aile, olayı örtbas etmek için Hasancan'ı evlatlık vermiş.
Gerçeği Esra Erol'dan öğrenen ve büyük şok yaşayan Hasancan'ın "Siz nasıl insanlarsınız? Hem sizden, hem kendimden utanıyorum" şeklindeki sözleri ise yürekleri dağladı.
Off... Artık yazmaya bile mecalim yok. Allah ıslah etsin...