Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Konuşalım artık!

Bir çay firmasının yeni reklam sloganı aslında tanıtımın ötesinde çok şeyler ifade ediyor. Firmanın reklamcıları, çayın sohbetteki yerini ve ağırlığını anlatarak, nasıl vazgeçilmez olduğunu vurgulayan bir metin hazırlamışlar.
Bunu yaparken de giderek daha az konuştuğumuzun altını çizmişler. Hatta reklamın ilk günlerinde ekranda tam 45 saniye boyunca 'susan' bir film yayınlamışlardı. Bazen çok bağırarak anlatmaya çalıştığınız konuyu, bir süre susup 'sessiz çığlıkla' dile getirdiğinizde çok daha etkili şekilde zihinlere kazıyabilirsiniz. Onlar da öyle yaptılar.
Reklam metninde nasıl sohbet etmekten uzaklaştığımızı anlatan son derece 'dramatik' cümleler vardı. 'Televizyona dönük koltuklar' mesela... Ne garip... Aslında bizi susturan, sözde 'iletişim' adına icat edilen teknoloji değil mi? Onlar çıktığından beri ekranlara bakmaktan birbirimizin yüzünü unutmadık mı?
Geçen ay kalabalık SABAH ekibimizle birlikte Diyarbakır'daki tarihi Sülüklü Han'a meşhur menengiç kahvesi içmeye gitmiştik.
Tam 11 kişi, oturur oturmaz hemen cep telefonlarına sarıldı.
Düşünün, koca bir masa, kadınlı erkekli 11 kişi, başları önlerinde sadece telefonlarıyla ilgileniyor. Baktım olmayacak, bir sohbet konusu açayım dedim. Denizden, balıktan vs. söz etmeye başladım. Bir-iki kişi sohbete katıldı, diğerleri ellerindeki telefonlarla meşgul olmaya devam etti. Konuşarak 'ayıp ettiğimi' ya da 'onlara rahatsızlık verdiğimi' düşünerek sustum.
Öyle bir susuyoruz ki, evrime uğrayıp ses tellerimizin ortadan kalkacağından endişe ediyorum. Korkarım çok uzak olmayacak bir gelecekte, dünyada insan sesi yerine sadece klavye sesi duyulacak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA