Körfez harekatı, CNN International kanalının yıldızını parlatmıştı. Dünya, Bağdat'ın bombalanmasını 'canlı' izlemiş; bir otelin terasından yayın yapan muhabir Peter Arnett, dünyanın en popüler gazetecisi haline gelmişti. İkinci harekat da Türkiye'nin ilk haber kanalı NTV'nin tüm ülkede yaygınlaşmasını sağlamıştı. Afrin harekatı ise zirvedeki a Haber'in rakipleriyle arasındaki farkı daha da açtı.
Türkiye, 20 gündür süren Afrin harekatı'nı a Haber'den izliyor. Bunu sadece Kantar Medya'nın reyting ölçümlerinden değil, çevremdeki insanların konuşmalarından da anlıyorum. Çünkü haber neredeyse, a Haber orada. Neredeyse verdiği tüm haberler 'özel' ve 'yerinden'. Abdülhalik Çimen yönetimindeki 25 kişilik muhabir ve kameraman ordusu, gerçek bir 'haber timi' gibi çalışıyor. Harekat haberleri 24 saat süreyle kesintisiz olarak sadece bu kanalda ekrana geliyor. A Haber; sadece Türk Silahlı Kuvvetleri ve hükümetin resmi açıklamaları, ajans bültenleri ile yetinmiyor. Harekatta ne olduysa, hatta 'ne olacaksa' anında izleyicisine ulaştırıyor. Bunu yaparken de Mehmetçiği tehlikeye düşürecek, düşmanın işine yarayacak istihbarat vermekten özenle kaçınmasını da biliyor.
Sadece haber değil, yorum konusunda da a Haber rakiplerinin en az üç adım önünde yürüyor. En küçük gelişme bile harita ve grafikler eşliğinde, sınırın sıfır noktasında uzmanlar tarafından anında değerlendirilip yorumlanıyor. A Haber bu haliyle 'haberciliğin harekat merkezi' gibi çalışıyor.
A Haber'in bu örnek haberciliğine emek veren herkesi ve özellikle de cephede canları pahasına haber peşinde koşan değerli meslektaşlarımı yürekten kutluyorum. Ancak bir ismin altını özellikle çizmek istiyorum. Hemen her akşam ekrana çıkışını adeta dört gözle beklediğim, müthiş değerlendirmeleri, akılcı soruları ve analitik gazeteciliğinin yanına iliştirdiği ölçülü ama cazip sunumuyla Hilal Özdemir, tıpkı bir dönemin starı Peter Arnett gibi savaş muhabirliğinin son zamanlarda yıldızı parlayan özel bir ismi oldu. Dikkatle ve keyifle takip ediyorum.