Bakmayın ona 'baba' lakabını yakıştırdığıma. Yaşı daha çok genç. Show TV'nin başarılı muhabiri Aytaç Kurnaz'dan söz ediyorum. Aytaç, kendine has bir haber kulvarı yarattı.
Gidip mahalle aralarındaki garibanları buluyor.
Onların çileli yaşamlarını gözler önüne serip vicdanları harekete geçiriyor. Çoğu zaman da devlet, bu sayede gölgede kalmış vatandaşlarını fark edip onlara yardın elini uzatarak, sorunlarını hallediyor.
Haber bültenlerinin 'O ne demiş, bu ne demeç vermiş' sığlığında rutin siyaset haberlerine boğulduğu şu günlerde Aytaç Kurnaz'ın sokağın tam ortasından bulup çıkardığı hikayeler, rahmetli Savaş Ay ile devrini tamamlamış görünen 'saha haberciliğini' yeniden canlandırmış görünüyor.
Aytaç, kimi gün dolandırıcılar tarafından 80 milyon lirası alınan bir ninenin imdadına koşuyor, kimi gün evlatları tarafından terk edilmiş yaşlı kadına omuz veriyor, kimi gün çayını bile komşu yardımıyla demleyebilen bir garibana belediye marifetiyle yardım sağlıyor.
Aytaç, bu 'özel' haberleri için kanalından prim alıyor mu bilmem. Ama çokça hayır duası aldığından eminim.