SHOW'un yeni dizisi 'Yeni Gelin' neşeli bir durum komedisi olarak başladı. Bir yabancı gelinin, aşirete uyum çabası sırasında özellikle görümceleriyle yaşadığı komik olaylar, aynı tür dizilerden bunalan seyirci için alternatif oluşturdu. Ancak oradaki bir karakter giderek daha fazla gözüme diken gibi batar oldu.
Mustafa Avkıran'ın canlandırdığı 'Kalender Ağa', 'Bozok' aşiretinin reisi. Astığı astık, kestiği kestik. Ama iş, üç karısını birden idare etmeye gelince, ne reisliği kalıyor, ne otoritesi. Hele karılarından biri Kürt, biri Arap, biri de Laz olunca işler daha da çetrefilli bir hale geliyor. Geçen haftaya kadar her şeyi mizah gözlüğüyle değerlendirip işin üstüne fazla gitmemiştim. Ama yayınlanan bir sahne bana 'doz aşımı' gibi geldi. Üç karısı, 'Kalender Ağa'ya karşı isyan bayrağı açıp 'İlle de resmi nikah isteriz' diye tutturdular.
Hepsini birden nikahına alması mümkün olmadığı için 'Kalender Ağa' zorda kaldı. Sonra da 'Boşverin resmi nikahı filan, gül gibi geçinmeye bakın, haydi herkes işine' türünden bir şeyler söyledi.
Toplumun en önemli yapı taşı çekirdek ailenin korunması adına en geçerli önlem olarak gördüğümüz resmi nikah güvencesinin savsaklanması bir yana, 'Kalender Ağa'nın üç karısıyla birlikte 'gül gibi' geçinip gitmesi beni rahatsız etti. Çok eşli yaşamın adeta pohpohlandığı bir dizinin ekranlarda arz-ı endam eylemesi, sizce de yanlış değil mi?