ABD ve İngiltere, aralarında İstanbul Atatürk Havalimanı'nın da bulunduğu pek çok şehirden yapılacak uçuşlarda kabine bilgisayar ve tablet sokulmasını yasaklamıştı. Ben de 24 Mart'ta 'Asıl hedef THY' başlığıyla kaleme aldığım yorumumda, batının asıl hedefinin göklerdeki THY rekabetini kırmak olduğunu vurgulamış ve bir tedbir önermiştim. Demiştim ki; 'Peki THY ne yapmalı?
Çözüm çok basit.
Tıpkı gazete dağıtır gibi, kabin görevlileri dileyen yolcuya tablet ya da dizüstü bilgisayar verecek.
Uçuş sonunda da bunları toplayacak.
Türk Hava Yolları'nın yolunu kesmek isteyenler de oturup başka 'çareler' düşünmeye başlayacak.' Geçen hafta haber bültenlerinde gördüm ki, uygulama aynen benim önerdiğim şekliyle başlamış.
Eleştirmenlik, sadece olan biteni tenkit etmek değil. Eleştirinizin yanına mutlaka bir çözüm yolu da iliştirmek zorundasınız.
Yakından Kumanda'nın farkı da işte burada...