Show TV'nin 'İçerde' dizisini izleyenler, 'Hah tamam, emniyetçiler şimdi her şeyi anlayacak' derken, mafya babası ile onun polisteki muhbiri nasıl oluyorsa son anda paçayı kurtarıveriyor.
Eh kurtaracak tabii... Yoksa dizi üç bölümde biter, öyle değil mi? (İşte filmden dizi yapmanın zorluğu. Senaristlerin kalemi, bir dansöz kadar kıvrak olmak zorunda.) Ancak son bölümde; polisler, depoya getirilen içi uyuşturucu yüklü cenaze taşıma aracını nasıl ellerinden kaçırdı, anlamadım. Mafyanın içerdeki adamı olan, genç komiser Mert, bir patlama gerçekleştirip dikkatleri dağıttı ve arka kapıdan aracı kaçırarak delilleri yok etti. İyi hoş da, yıllardır açığı kollanan bir mafya babasını kıstırmışsınız, onu yıllarca içerde tutacak delil de depoda duruyor. Özel donanımlı polis ekipleriyle baskına gelmişsiniz.
Deponun bir arka kapısı olduğunu nasıl bilmezsiniz?
Baskın ya da operasyon dediğin ön kapıdan 'göstere göstere' yapılmaz ki? Haber bültenlerinde izliyoruz, Kulaksız'da torbacıların evlerine şafak baskını yapılırken bile mahalle sarılıyor, yukarıda polis helikopterleri tur atıyor.
Diyeceğim o ki, İçerde'yi gönül rahatlığıyla izlemek için mantığınızı 'dışarda' bırakmanız gerekiyor!