Tek kelime ile 'muhteşem' bir bölümdü. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, reytinglere boşuna ipotek koymadığını son bölümüyle bir kez daha ispatladı.
Hızır Reis, ilkeleriyle duyguları arasında sıkışıp kalmıştı. Ölen ağabeyinden yadigar öz yeğeni Alparslan'ın aslında devlet istihbaratının başı olan dayısı tarafından içlerine 'yerleştirildiğini' öğrendi. İçinde bulunduğu örgütlenme, böyle bir ihanete asla izin vermezdi. Masadaki yerini korumak için ya 'gereğini' yapacak, ya da masadan kalkacaktı. Ekran başındaki pek çok kişi gibi ben de alışıldığı üzere konunun bir şekilde kapanacağını ve gencin hayatının kurtulacağını sandım. Ama öyle bir final sahnesi geldi ki, hepimiz ters köşeye yattık. Hızır Reis, finalde öz yeğenini vurup kanlar içinde yere serdi. Peki Alpaslan öldü mü, yoksa işin içinden başka bir çapanoğlu mu çıkacak? Gel de haftaya kadar bekle şimdi...
Bu arada yeni transfer Sanem Çelik ile Deniz Çakır'ın karşılıklı oynadığı sahne bir oyunculuk resitaline evsahipliği yaptı. Yeğeninin canını kurtarmak uğruna, kocasının eski aşkı Ceylan'ın ayağına giden Meryem; hem istediğini koparmak, hem de kuyruğu dik tutabilmek adına müthiş bir manevra yaptı. Ceylan ise ilk kez bu kadar aciz durumda gördüğü Meryem'den yılların öcünü almak için onu ezip tüketmeye çalıştı. Sahneyi izleyince, bu dünyaya eşkıyanın hükümdar olmadığına ama kadınların hükmettiğine bir kez daha inandım.