Her bayram bültenlerde aynı haber: 'Esenler Otogarı'nda çile...' Trafik yoğunluğu nedeniyle gara giremeyen otobüslerden inip koca koca bavullarını yerlerde sürüklemeye çalışan perişan tatilcilerin görüntüleri...
Artık hiçbir metropolde, şehrin tam ortasına konuşlanmış havaalanı, otogar, stadyum yok. Esenler Otogarı da 'öngörüden yoksun' şehir planlamacılarının İstanbul'a hediye ettiği(!) bir çile yumağı. Bayrampaşa, iki otoyolun tam orta yerinde, nüfus ve trafiğin en fazla yoğunlaştığı bölgelerden biri. Burası artık şehrin göbeği. Tabii ki otobüsler giremeyecek, yolcular perişan olacak.
Peki çözüm ne? İstanbul Otogarı'nı şehrin dışında yeniden inşa etmek. (Tabii İstanbul il sınırları içinde artık 'şehir dışı bir yer' kaldıysa) Bu yeni otogar, toplu taşıma araçları ve özellikle de metro ile 'entegre edilmiş' bir yer olmak zorunda. İnecek-binecek yolcular ile şehir merkezi arasındaki mesafe, raylı sistemlerle en fazla 20-30 dakika uzaklıkta olmalı. Olmalı ki, her bayram bu çile yaşanmasın. Şehrin ortasında koca koca otobüsler gezinmesin. Otogar ile yazıhaneler arasında yolcu taşıyan sözde 'servisler' trafiği kilitlemesin.