20 yaşındaki genç kız, erkek arkadaşıyla dışarıda eğlenmiş. Sonra delikanlı, emlakçı arkadaşını arayıp gecelik ev kiralamış. İddiaya göre; gençler eve girdikten birkaç saat sonra emlakçı, bir başka erkekle birlikte "Eşyalarımı alacağım" diyerek eve gelmiş.
Gencin telefonunu alıp darp etmişler.
Sonra da kız arkadaşına tecavüze yeltenmişler. Kız, çırılçıplak halde evin penceresine çıkmış, "Üzerime gelmeyin, atlarım" diye feryat etmiş. İki adam aldırmayıp saldırılarına devam etmeye kalkışınca kız, 10'uncu kattan aşağıya atlayıp ölmüş...
Kız hem üniversite öğrencisi, hem de dizi oyuncusu... Ne yazık ki olup bitenler senaristler tarafından yazılmamış, sette yaşanmamış, gerçeğin ta kendisi...
Hep söylüyorum; şiddet, kavga, taciz ve tecavüz, dizilerin vazgeçilmezi olmaya devam ettiği sürece en tehlikeli katilin ekmeğine yağ süreceğiz: 'Kanıksama'nın... Sapıklar böylece yaptıklarının 'sapıklık' olmadığına inandıracak kendilerini. Her dizide karşılarına çıkan 'şeyin', normal olduğuna kanaat getirecekler. Ve ne yazık ki, sıradan kadınların yanında dizi sektörünün gerçek aktörleri de bu bumerang etkisinin kurbanları haline gelecek zamanla...
Bir kez daha ve yine ısrarla yazıyorum: Televizyon sektörünün karar merciinde görev alanlar; diziler yardımıyla şiddeti, tacizi, tecavüzü sıradanlaştırmayın!