Yarışmayı sadece TV 8'e değil, 'ekrana' yakıştıramamıştım. Bana göre kadını hafife alan, hatta aşağılayan bir konsepti vardı.
Programa başvuran kocalar, eşlerinin gardırobunu tarumar ediyor, beğenmedikleri kıyafetleri fırlatıp atıyor, sonra da kendi zevklerine uygun modelleri eşlerine dayatıyorlardı.
Olay bununla da bitmiyordu.
Kocalar, eşlerini estetik cerrahın koltuğuna oturtuyor, 'Burnunu kaldırın, göz kapaklarını toplayın, sarkan gıdısını yukarı çekiştirin' filan deyip gözleri fal taşı gibi açılmış eşlerine adeta psikolojik işkence uyguluyorlardı.
Ekran başındaki çoluk çocuk da ister istemez 'aile birliğinin' ve 'evlilik müessesinin' temel taşının 'kıyafet ve güzellik' olduğu fikrine kapılıyordu.
Her daim kadın haklarının en ateşli savunucusu olan bu köşe dışında durumun vahametini gözler önüne seren kimse olmadı.
Sonunda Acun Ilıcalı ve ekibi de ikna olmuş olmalı ki, Böyle Çok Daha Güzelsin yayından kaldırıldı.
Medyada kaldırma kararı düşük reytinglere yorulsa da, TV 8'de ilk 100'e bile giremeyen onca program dururken bu programın gönderilmesi, bende daha ziyade bu kararda 'vicdani ve etik kaygıların' etkili olduğu hissini uyandırdı.
Neyse ne... Böyle çok daha güzelsin TV 8...