Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

İşte bu da benim bildirim!

Devlet terörüymüş! Yok ya?
Sen teröristin yaptığına terör demeyeceksin ama memleketin sokaklarına hendek kazıp mayın tuzaklayanlara karşı mücadele veren emniyet güçlerini aşağılayacaksın, öyle mi?
Sen kendi halkına zulmedip canını kurtarmak için mahallesini terk etmek isteyenlerin arkasından kurşun sıkacak, okulları, hastaneleri, ambulansları yakacaksın, sonra da buna 'Halkın kendi kaderini tayin hakkı' diyeceksin, öyle mi?
Kapı eşiğine misina ile gergili tuzak kurarak askerimi, polisimi hunharca öldürüp günahsız bebeleri yetim bırakacaksın, sonra birilerini 'Çocuklar ölmesin' diye bağırtacaksın öyle mi?
Sen sivillerin yaşadığı sokakta bin 300 kiloluk bombayı patlatıp annesi ile koynunda uyuyan bebeğini katledeceksin, sonra da çıkıp 'Bunlar hafif silahlarla mücadele eden gerillalar' diyecek kadar yüzsüzleşeceksin, öyle mi? Hiç de öyle değil arkadaş!
Barışa tanınan süreyi ve hoşgörü ortamını bile sokakları mayınlamak, fünyelere kablolu hat çekmek için kullananlarla asla barış olmayacağını anladık artık. Belli ki elinde silah tutanla barış olmaz. Her ne pahasına olursa olsun; önce şehirdeki, sonra dağdaki eşkıya temizlenecek.
Ondan sonra 'gerçek barış yanlıları' ile oturulup konuşulacak, çözüme ulaşılacak.
Bunun lamı cimi yok. Yedi düvele karşı toprağını kazmayla, kürekle, çapayla koruyan, istiklali adına yüzbinlerce şehit veren bu ülke; kökü dışarıda bölücüleri de dize getirir, getirecek inşallah.
Bu ülkenin tarihindeki en büyük haksızlık, bir yandan sivillerin kılına zarar gelmesin diye olağanüstü çaba harcarken, bir yandan göğsünü kahpe kurşunlara siper eden emniyet güçlerine yapılıyor.
Bugün yüreğimden onlara bir selam koptu:
Eksi 15 derecede nöbet tutan Mehmet'im, canını dişine takan polisim, bu ülkenin gerçek vatandaşları arkanda, hiç merak etme. Kendi çocuğunun ilk kez 'baba' dediğini bile duyamamışken, bombalı tuzakların ardında 10 gündür aç yaşayan küçük kıza çikolata yedirdiğinde neler hissettiğini az çok biliyoruz Mehmet'im.
80 yaşındaki yaşlı çifti harabe haline gelmiş evlerinden kurtarıp sırtında ambulansa taşıdıktan sonra onları önce 'Allah'a' sonra devlet babaya emanet eden tertibim, aylardır göremediğin gerçek ana-baban, alnının tam ortasından öpüyor seni. Zırhlı aracın üzerinde taşınan yaralı polise bir kurşun daha değmesin diye üzerine kapanan Mehmet'im, sebep soran komutanına 'Benim bir tek yaşlı anam var, o ise 40 gün önce baba olmuştu' dediğinde burada senin için gururla gözyaşı akıtan var, bilesin.
İşte bu da benim yazdığım bildiri... Altına imza koyacak birileri çıkar elbet...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA