Demet Akalın'ı seversiniz, sevmezsiniz ama eğer bir televizyon ya da radyo programı yapıyorsanız, Akalın'dan daha 'verimli' bir konuk bulamazsınız.
Çünkü ünlü şarkıcı konuşmayı, anlatmayı çok sever. Hem de kendisine hiçbir sınırlama, sansür getirmeden, içinden geldiği gibi konuşur. Öyle olunca da karşısındaki röportajcıya iş bırakmaz. Sorulmadan cevap verir, 'Anlat' demeden dökülür. İçtenliği, zaman zaman başına dert açsa da bu tavrından asla ödün vermez.
Demet Akalın'ı son olarak Best FM'de Yasemin Şefik'in Hipnoz programında dinledim. Söz, okul zamanlarından açılınca, unutamadığı bir öğretmeninden bahsetti. Tarih dersine bayılırmış. Çünkü öğretmenine aşıkmış. Atatürk'e benzettiği öğretmeni mutlu olsun diye kitabı adeta yalar yutarmış. Öğretmeni de her dersin son beş dakikasında Demet'i kaldırır, şarkı söyletirmiş. Demet Akalın'ın, mankenlikten şarkıcılığa geçiş yaptığı ilk günlerde bizim tarih öğretmeni yeni öğrencilerine şöyle diyormuş: "Okuyun çocuklarım, okuyun. Hiçbir şey olamazsanız, Demet Akalın olursunuz..."
Kavgada söylenmez yahu!