Çevreciler, Kazdağları'na sahip çıkmaya devam ediyor. Geçen hafta sonu 1500 metrede yine eylem vardı. Çevre gönüllüleri, yörede inşa edilen rüzgar enerjisi türbinleri için ağaç kesilmesine isyanlarını, bir araya gelip 'Karlı Kayın Ormanında' türküsünü söyleyerek dile getirdi.
Yıllar önce de bölgede siyanürle altın arayan şirketlerin Kazdağları'ndaki 400 yıllık sakız ağaçlarını katletmeleri üzerine harekete geçmiş ve faaliyeti durdurmayı başarmışlardı.
Aslında yel değirmenleri ile enerji sağlamak, dünyanın en çevreci üretim şekli. Ama bunu yaparken Kazdağları gibi dünyanın en önemli endemik bitki örtülerinden birine zarar verilmemeli. Rüzgar türbini ve enerji santralı dikmenin eminim çok daha çevreci yöntemleri vardır.
Bu arada bölgedeki çevreci dostların, dağlar kadar deniz konusunda da duyarlılık göstermelerini istiyorum. Küçükkuyu'dan Akçay'a kadar olan kıyı şeridine fosseptik çukurlarından kirli su akıtılmaya devam ediliyor. Önümüz bayram. Bölgedeki turistik tesisler, nüfus yoğunluğunu mazeret gösterip çukurlarındaki atık suyu vidanjörlerle çektirmek yerine gece yarıları vanaları açarak denize boşaltmayı tercih edeceklerdir. Çevreciler bastırsın, belediyeler caydırıcı önlemler alsın, kıyı şeridindeki kanalizasyon ve atık arıtma tesislerinin inşaatı bir an önce tamamlansın. Yoksa, o caanım denizleri sadece dağlardan seyretmek zorunda kalacağız.