Kim Milyoner Olmak İster?'i özellikle ülkenin eğitim sistemine yön verenlerin dikkatle izlemeleri gerekiyor. Çünkü yarışma, bu yönüyle ciddi bir 'laboratuvar' işlevi görüyor. Yarışma heyecanına kurban gidip bildiğini unutanları ayıklarsak, bazen öyle tablolar ortaya çıkıyor ki, okul sıralarında sadece dirseklerin değil, maalesef beyinlerin de çürüdüğünü anlıyoruz. Üniversite öğrencilerini, öğretmenleri, hatta akademisyenleri en kolay sorularda bile sapır sapır dökülürken izlemek, bir yandan insanın içini acıtırken, diğer taraftan eğitim sistemimiz konusunda bizi kara kara düşünmeye zorluyor.
Bu haftaki yarışmada mücadele eden Hilal Düzgün, "Ağustos 2010'da hangi şehirde yaşanan trafik sıkışıklığının açılması tam 10 gün sürmüştür?" sorusunda, çift cevap jokerini kullanarak önce "Japonya" dedi.
Yanıtının yanlış olduğunu görüp diğer şıkları değerlendirirken, Pekin hakkında hiçbir bilgisi olmadığını belirterek, sunucu Selçuk Yöntem'e "Pekin nerede?" diye sordu. Büyük bir şaşkınlık geçiren Yöntem, "Dünyanın en büyük şehirlerinden biri, okulda hiç karşına çıkmadı mı?" diye sordu. Hilal Hanım, "Henüz o konuya gelmedik" yanıtını verince, Yöntem, "Bence kazandığın parayla bir Pekin gezisine çık" tavsiyesinde bulundu...
Peki ya sonuç?
Dünyada Pekin adlı bir şehrin varlığından habersiz yarışmacı, tam 30 bin lira, yani asgari ücretle çalışan bir işçinin üç yılda kazanabileceği paradan fazlasıyla yarışmadan ayrıldı.
Asıl bombayı ise sona sakladım. Hani Selçuk Yöntem "Okulda hiç karşına çıkmadı mı?" diye sormuştu ya, hanımefendi Uluslararası İlişkiler 3'üncü sınıfta okuyordu!