SAMİMİYETSİZ İNSANDAN DİREKT UZAKLAŞIRIM
-"Asla tahammül edemem" dediğiniz o şey?
Samimiyetsizlik. Samimi olmayan insanların bir de kendini samimi gibi göstermesi. Direkt uzaklaşıyorum, 5 km öteye atarım kendimi. Vücuden orada dururum ama düşünce olarak tamamen orada olmam artık.
-Ağzınıza asla sürmediğiniz, "kokusuna bile tahammül edemem" dediğiniz bir yiyecek var mı?
Bakla ve bamya. Hiç yemek ayırt etmem ama bu ikisi benim kırmızı çizgim. Yiyemiyoruım. Ve annemle anneannemin çok güzel yapmasına rağmen. Öyle iddia ediyorlar yani.
KENDİMİ YAKIŞIKLI BULUYORUM
-Kendinizi yakışıklı buluyor musunuz?
Bu belki de bir 6 ay öncesine kadar sorulsaydı çok da cevap vermek istemezdim. "Yani insanlar öyle görüyor" gibi şeyler söylerdim ama zamanla şunu anladım; buna "Evet" dememenin kendini egosal gösteren bir tarafı yok, aslında kendini sevdiğini gösteren bir tarafı var. Bunu kabul etmek de güzel bir şey. Biz kendimizi bazen o kadar kendimizden uzaklaştırıyoruz ki iyi yanlarımızı hiç görmüyoruz ve mütevazı olmaya çalışıyoruz. Bu mütevazılık da iyi değil. Kendimizi olmamız gibi görmemiz lazım. Yani, evet. Ama kim ne kadar görüyordur bilmiyorum.