Çin'e ait 4 sahil güvenlik gemisinin, Doğu Çin Denizi'ndeki tartışmalı Senkaku Adaları'nın etrafında Japonya kara sularına girdiği bildirildi. Okinawa eyaletinin Naha ilçesindeki 11. Bölge Sahil Güvenlik Karargahı'na göre, Çin'e ait gemiler, yerel saatle 10.40 sıralarında Japon kara sularını ihlal etti.
Gemiler, Uotsuri Adası'nın 25 kilometre güneybatısına yaklaşarak Japonya kara sularının kapsadığı tartışmalı bölgede Japon balıkçı gemilerine yaklaştı.
Japonya Sahil Güvenliği gemilerinin, bölgeyi terk etmeleri yönündeki uyarıları sonucu Çin'e ait gemiler bölgeden ayrıldı.
Kamu yayıncısı NHK'ye göre, Çin ait gemiler, bu yıl dokuzuncu kez Japonya kara sularına girdi. Doğu Çin Denizi'nde, Japonya'nın "Senkaku", Çin'in de "Diaoyü" olarak adlandırdığı takımadalar, 5 ada ve 3 kayalıktan oluşuyor.
Kimsenin yaşamadığı takımadalar, iki ülke arasında uzun süredir egemenlik tartışmalarına neden oluyor.
Öte yandan Çin'in bu hamleleri Japonya'nın önlem politikalarını geliştirmesine neden oluyor. Japonya'nın yıllık ulusal savunma bütçesinin 10 trilyon yene (80 milyar dolar) çıkarılması gerektiği bildirildi.
Raporda, Japonya'nın yaklaşık 6 trilyon yenlik yıllık ulusal savunma bütçesinin 10 trilyon yene (80 milyar dolar) yükseltilmesi gerektiği belirtilerek. "Çin'e karşı caydırıcılığın yetersiz gelmesi ve iki ülke arasında çatışma yaşanması halinde, yüzleşilecek ekonomik hasar göz önüne alınmalı" ifadeleri kullanıldı.
Çin'in, "Batı ülkeleriyle rekabet edebilme amacıyla Rusya ve gelişen ülkelerle ilişkilerini geliştirdiği" vurgulanan raporda, buna rağmen bu ülkenin Japonya ile Tayvan'a yönelik askeri baskısını artırdığı belirtildi.
Raporda "Çin-Rusya ile ABD arasındaki çatışma (potansiyelinin) yükselmesi nedeniyle 'büyük güç rekabeti' dönemi geri döndü ve Japonya buna seyirci kalamaz" değerlendirmesi yapıldı.
Geçen ay Tokyo'da bulunan ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinde, Başbakan Kişida Fumio, ülkesinin savunma kapasitelerini güçlendireceğini taahhüt etmişti.
İktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) nisanda, savunma bütçesinin, ulusal gayri safi yurtiçi hasılanın (GDP) yüzde 2'sine çıkarılması gerektiğini açıklamıştı.
