Peki ne oldu da 2009'da bilişim teknolojileri 5.5 milyar dolarlık bir işlem hacmi yapmayı başardı? Bu sorunun yanıtını da Bilecik veriyor ve diyor ki 2009'da devlet yatırımları hiç durmadı ve bir de küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) bir atağa geçti. Tüketici kendini daha geri çekmiş olsa da büyük yatırımlar devam edince bilişim şirketlerinin de yüzü gülmüş. Geçen yıl Türkiye'de bilişim teknolojilerine harcanan 5.5 milyar doların yüzde 38'i bireysel tüketicilere ait. Geri kalan ise devlet ve özel sektör harcamalarından kaynaklanmış. Peki 2010 nasıl geçecek? Erol Bilecik, özellikle devletin 2010'da gaza bastığını söylüyor. Teknoloji yatırımlarının önü açılıyor. Aslına bakacak olursanız, bilgisayar sahipliğinde nüfusa bakıldığında, Türkiye'deki penetrasyon oranı yüzde 25'lerde. Bu oran Avrupa'da yüzde 50'nin üstüne çıkmış durumda. İnternete bakıldığında örneğin gmail, Hotmail gibi bir e-mail hesabı olanların oranı da henüz yüzde 34'lerde. Yani daha gidecek çok yol var. Öyle anlıyorum ki eğitim ve eğlencenin bir parçası larak görülen bilgisayar ve internete özellikle Anadolu'da görülen talep bilişim şirketlerini heyecanlandırmaya yetiyor.