Yunanistan'da Michel Diamandis adlı bir şifacı, elleriyle insan aurasını yoklayıp hastalığı teşhis ve tedavi ettiğini iddia ediyor. Dünya ülkelerinin yanı sıra zaman zaman ziyaret ettiği Türkiye'de de adlarını açıklamadığı "bazı ünlüleri" tedavi ettiğini öne süren Michel Diamandis, son yıllardan yaşadığı ABD'den geldiği Yunanistan'da pek ilgi görmediğinden şikayet ediyor ve bu nedenle Türkiye'- ye göç etmeye niyeti olduğundan söz ediyor. Özellikle ABD'de "Scanner-Healer" olarak adlandırılan ancak bilim dünyasında henüz resmen "kabul görmeyen" şifacılardan biri olan 59 yaşındaki Michel Diamandis en küçük hastalıklardan kanser, karaciğer, kalp gibi önemli hastalıklara kadar teşhis edebildiğini ve vücuda dokunmadan iki santimetre dışındaki aurasında el gezdirerek hastalıkları tedavi edebildiğini söylüyor. "Enerji terapisi" olarak tanımlanan bu tedavi yöntemleri doğal olarak tıp dünyası tarafından reddediliyor. Buna karşın Michel Diamandis gibi "şifacılar" sayesinde tedavi gördüklerini iddia eden hastalar da var. Bunlardan biri Petros Mantikas adlı bir işadamı... Mantikas ABD'de tanıştığı Michel Diamandis'in "enerji terapi" yöntemiyle yıllardan bu yana çektiği karaciğer rahatsızlığından kurtulduğunu ve minnet borcu olduğunu açıklıyor. Michel Diamandis, çocukluğundan beri kendisinde yaşıtlarında olmayan bazı "hikmetler" gördüğünü, ölüp ölüp dirildiğini, yaşı ilerledikçe geri kalan insanların görmediklerini görebildiğini, hissettiğini, hatta bir keresinde Azrail'i bile gördüğünü söylüyor. "32 yaşımdayken bir trafik kazasından sonra komaya girmiştim. Beni koma halinde Selanik'ten uçakla Atina'ya götürürlerken gözümün önünde bir melek beliriverdi. Bana 'Merak etme, seni kurtaracağım, daha vaktin gelmedi. Bu uçaktan sapa sağlam ineceksin' dedi ve gerçekten Atina'ya vardığımızda şaşkın bakışlar arasında uçaktan indim. Başımdan geçenleri kime anlattıysam bana inanmadı. Ancak gördüklerine de inanmakta zorluk çektiler" diyor.
TANRI VERGİSİ YETENEK
Kendisinde gördüğü bu "yeteneklerin" bir "tanrı vergisi" olduğuna inanan Diamandis, ABD'ye giderek oradaki scanner-healer gruplarına katıldığını ve enerjisinin olağanüstü boyutlarda bulunduğunu anlayınca teşhis ve tedavi yöntemlerine başladığını söylüyor. Hastalıkların teşhisi konusunda uyguladığı yöntemler basit görünüyor. Diamandis'e göre insan vücudu görünmeyen bir elektrik enerjisiyle dolu... Bu enerjinin "dinamo" olarak adlandırdığı göbeğimizin deliğinde üretildiğini ve tüm vücudumuza, organlara buradan dağıldığını belirten Diamandis: "Vücudumuza dağılan bu enerjiyi ellerimle yoklayabiliyorum. Organlarımızdan birinde bir arıza varsa ya da arızaya meyilliyse, bunu vücudumuzun etrafındaki auranın gördüğü hasardan anlayabiliyorum. Auranın açtığı bu deliklerden içeri girebiliyor ve yeterince enerji gitmediği için arızaya uğrayan ya da arızaya meyilli olan organları, dokunmadan tedavi edebiliyorum" diyor. İstanbul'a davetli olduğu 2001 yılında felçli bir genci tedavi ettiğini anlatan Diamandis "Türkiye'ye birkaç kez davetli olarak gittim. Oradaki insanların bu gibi tedavi yöntemlerine daha inançlı olduklarını gördüm. Bizim gibi scanner-healer'ların, tedaviyi doğru yapabilmeleri ve olumlu sonuçlar alınabilmesi için yardım ettikleri kişinin bizim kadar inançlı olması gerekiyor. Bir hastanın inancı yoksa tedavisi de zordur. Ama kişinin hangi dine hangi mezhebe inandığı önemli değil. Önemli olan tedavi şekline inanmasıdır." Yunan TV'lerinden aldığı birçok daveti reddeden Diamandis Yunanlı doktorların kendisine savaş açtıklarını, ancak yaptığı bu "hayırseverliğin" tıpla ilgisi olmadığını, tıp bilimine "alternatif" oluşturmadığını da kabul ediyor. Stelyo Berberakis stelber@panafonet.gr Michael Diamandis, Uzakdoğu gezilerinden birinde...