Türkiye'nin en iyi haber sitesi
STELYO BERBERAKİS

Büyük İskender Kim?

Büyük İskender, tüm dünya ülkelerinin okul kitaplarında yetenekli bir savaşçı ve ilk emperyalist komutan olarak okutulur

Büyük İskender'i konu alan "Alexander" filminin yeniden derlenip büyük sahneye getirilmesi Türk basınında da geniş yer aldı. Okuyup, duyduklarım kadarıyla Türkiye'de Büyük İskender'in "kim" olduğu konusunda çelişkili görüşler hakim.. Kimi İskender'in bugünkü Yunanlılarla ne ilgisi olduğuna anlam veremiyor. Kimi Türkiye'nin Büyük İskender'i sahiplenmesini istiyor; kimi de Büyük İskender'in okuldaki tarih kitaplarında anlatıldığı gibi "yalın" halini tercih ediyor. Büyük İskender'in "Makedon olduğuna göre Yunanlılar tarafından niçin sahiplenildiğine anlam veremeyenlerin" büyük bir hata içine düştüklerine inanıyorum. Büyük İskender'in yaşadığı Antik Çağlar'da, yani M.Ö. 4. yüzyılda bugünkü Yunanistan'ın değil devlet, henüz kavramı bile olmadığı doğrudur. Çünkü o dönemde bugünkü Yunanistan'ın ve çevresinde (bugünkü Türk kıyıları dahil) birçok kent-devlet vardı. Kimi güçlü, kimi güçsüz, kimi zengin, kimi fakir devletlerdi bunlar. Ama hepsini birleştiren unsur, Helen kültürüydü. Mitoloji araştırmacılarına göre "o devirde Helenler Ege'nin her iki kıyısında yaşarlardı."

KENT DEVLETLERİ
Bu kent devletlerin başında Atina devleti (bugünkü Atina) ve en büyük rakibi Isparta devleti (Atina'nın 250 km güneyinde), Mekynes devleti (Atina'nın 200 km batısında ve Truva'ya saldırma fikrini veren devlet), Atina'nın 50 km batısındaki Megara devleti (İstanbul'u ilk keşfeden ve daha sonra Bizans olarak değişecek Bizas adlı komutanın devleti), Teb devleti, Truva devleti, Thesalya devleti, Arkad devleti, Akad devleti , Trake (Trakya) devleti gibi, bir de bugünkü Atina'nın 400 km kuzeyindeki Makedonya devleti vardı. Tarih bilimcilere göre bu kent-devletler aynı kültürü ve aynı dili paylaşmalarına rağmen birbirleriyle kıyasıya savaşırlardı. Atina- Isparta savaşları Türk tarih kitaplarında da geçer. M.Ö. 4. yüzyılda askeri anlamda güçlenen Makedonya Devleti ise bu savaşlar çerçevesinde Kuzey'den Güney'e seferlere ve kent-devletleri teker teker ele geçirmeye başlamıştı. Bu orduların komutanı İskender'in babası Kral Filip'ti. Filip, keza güçlü Atina'nın sınırlarını zorlamış ancak Teb devletiyle sınırlı kalmıştı. Filip'in amacı tüm Helen kent devletlerini birleştirmekti. Filip'in oğlu İskender henüz "Büyük" olmadan önce, savaşçılığı ve zekasıyla dikkatleri çekerken, Kraliyet tahtına oturduğunda tüm Helen kent devletlerinden oluşan ordusuyla yalnız Helen dünyasını değil tüm dünya ülkelerini birleştirmeyi hedefledi. Ve adını kız kardeşi Thessaloniki'den alan yani "Theselya Zaferi" anlamına gelen Selanik yakınlarında doğduğu topraklardan Doğu'ya doğru seferlere başladı. Büyük İskender'in amacı "Helen kültürünü dünyaya yaymaktı." Yunanlı filozof Aristo'nun öğrenciliğine ve keza ünlü filozof Diyojen ile "muhabbet" kurmasına rağmen Büyük İskender "Helen kültürünü" yaymak için halkları kılıçtan geçiren aslında fanatik bir komutandı. Büyük İskender'in Helen kültür ve dilinin fanatik bir yandaşı olması, Doğu'ya gittikçe Helence'ye hiç benzemeyen dilleri küçümsemek için "...buradaki insanlar var var var sesleri çıkarıyorlar" demiş; yabani anlamına gelen "barbar" kelimesinin bugüne kadar her dilde kullanılmasına neden olmuştu. Büyük İskender'in adı, Türk dilinde Megas Aleksandros adının bir bozmasıdır. Aleksandros kelimesinin anlamı da "savaşçıları bertaraf eden kişi"dir. Helence'de (Yunanca) "Aleks", "bertaraf" anlamında; "Andros" ise savaşçı anlamında kullanılır. Aynı "Aleksi-sfero" (kurşun geçirmez) ya da "paraşüt" anlamına gelen "Aleksi- ptoto" (rüzgara karşı koyan) gibi...

ERKEKLERİN İLİŞKİSİ NORMALDİ
Tarih kitaplarında ve araştırmalarında Büyük İskender'in "oğlancılığı" konu edilir. Ancak M. Ö.'deki Helen kent devletlerinde yetişkin bir erkeğin daha genç bir erkekle ilişki kurması "doğal" karşılanıyordu. Ancak bu "fenomenin" artması üzerine Atina devleti bu tür cinsi ilişkileri "yasaklayan" kanunlar çıkartmıştı. Büyük İskender, bugünkü eski Yugoslavya'nın bir parçası olan Makedonya Cumhuriyeti'nde yaşayan Slav kökenliler ile akraba olamaz. Çünkü Slav kökenliler Balkanlar'ın bu bölgesine M. S. 6. yüzyılda gelmeye başlamışlardı. Oysa Büyük İskender M. Ö. 4. yüzyılda yaşıyordu. Yani arada bin yıl fark var. Bu nedenle bugünkü Slav kökenli Makedonlar'ın Büyük İskender'i sahiplenme teşebbüsleri de mantığa ters düşüyor. Çünkü bu bir bakıma Büyük İskender'in Antik Makedonya topraklarında değil de Antik Trake (bugünkü Trakya) topraklarında doğup büyüyüp "Trakya Kralı" olarak yücelseydi Türkiye'nin sahiplenmesi gibi mantıksız bir teşebbüs olacaktı. Ünlü Mareşal Tito'nun Slavlar'ın birliğini sağlamak için Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurduğu ve bu nedenle Slavların Birliği anlamına gelen Yugo-Slavya'nın güneyindeki bölgeye "Makedonya Fedarasyonu" adı verilmişti. Makedonya Slavları'nın Ortodoks olmaları ve Yunan alfabesine benzeyen Kiril yazı biçimleri de Bizans'ın bir ürünüdür. Bugünkü Yunanistan'ın Makedonya Cumhuriyeti'yle arasındaki "isim ihtilafı" da Büyük İskender'in Makedonya'sıyla, Tito'nun kurduğu Makedonya Federasyonu arasında köken itibariyle hiçbir akrabalığın olmamasından kaynaklanıyor. Yugoslavya'nın güneyi; Bulgaristan'ın batısı ve Yunanistan'ın kuzeyindeki topraklardan oluşan Makedonya bölgesi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra üç parçaya bölünmüş bulunuyor. Büyük İskender'in babası Kral Filip'in zengin kraliyet mezarı ise Makedonya'nın Kuzey Yunanistan'da kalan Vergina bölgesinde bulunuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA