Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Türk şarapları da yıllanıp değerlenir

Antik A.Ş'nin düzenlediği yıllanmış içki müzayedesinde satışa sunulan içkiler kısa sürede kapışıldı. Yabancı şarapların yanı sıra Kavaklıdere'nin mahzeninden çıkardığı 450 şarap da büyük ilgi gördü. Giderek bizim de yıllanmış içki borsamız oluşuyor

tarafından satın alındığı için, bundan sonra başka bir müzayedenin gerçekleşemeyeceği tahmin ediliyordu. Dolayısıyla geçtiğimiz cumartesi günü için Antik A.Ş.'de yeni bir içki müzayedesinin planlandığını duyduğumda, bunu oldukça riskli bulmuştum. Zira öncelikle Uzan şaraplarında olduğu gibi medyanın sansasyon haline getirebileceği bir tarafı yoktu bu müzayedenin. İkinci olarak da acaba Türkiye'de yeni bir müzayedeyi besleyebilecek sayıda yıllanmış şarap bir daha bir araya getirilebilecek miydi?

YÜZDE 90 SATILDI
Bu endişelerim giderek ortadan kalktı. Gerçekten de müzayede katalogu hazırlanırken şarap ağırlıklı olmak üzere bin 588 şişe yıllanmış içki bir araya gelmişti. Ancak bu artırmanın en ilginç yanı, yalnızca satışa sunulan yabancı içkilerin arasında çok önemli şarapların bulunması değildi bana göre; ilk kez Kavaklıdere firması, kendi mahzenlerinde yıllanmış eski şaraplardan yaklaşık 450 şişesini Türk şarap severlerinin huzuruna, "görücüye" çıkarmıştı. Bu daha da riskli bir girişimdi. Çünkü henüz içki koleksiyonculuğunun yeni yeni gelişmeye başladığı bir dönemde ünlü yabancı markalara ilgi duyan içki meraklıları acaba aynı tutumu Türk şaraplarına da gösterecek miydi? Müzayedede artırmaya çıkarılan içkiler meraklılarını ürkütmeyecek makul "lot"lar halinde akıllıca gruplanmıştı. Sonuçta tüm satışa sunulan içkilerin yüzde 90'ı kısa sürede kapışıldı. Kimi içkiler uluslararası rayicin biraz üzerinden, kimileri de altından alıcı buldu. Yurtdışından biraz daha ucuza alınabilecek içkilere, bunların temini ve taşınmasındaki zorlukları göz önünde tutan koleksiyoncular küçük farkları çekinmeden ödediler. Müzayedede bir başka "ilk" de 1940 rekoltesi Kavaklıdere "Tatlı Sert" şarabının 2 şişelik lotunun bin YTL'ye satılması oldu. Böylece kaliteli Türk üzümlerinden özenle yapılmış şarapların uzun süre saklanabildiği, yılların bunlara olumlu özellikler kazandırdığı tescil edilmiş oldu. Bundan sonra ülkemizde de içki koleksiyonculuğunun ve değerli içki müzayedelerinin önü açılmış oluyor. Uzan müzayedesinin ardından bu içkilerin bir bölümünü satın alan "Sunset" ve onun izinden giden "Şans" gibi İstanbul'un önde gelen bazı restoranları sıradışı özel şaraplar için kavlar oluşturdular ve şarap menülerini zenginleştirdiler. Artık ülkemizi ziyaret eden cüzdanı dolgun turistler, kendi ülkelerindeki iyi restoranlarda içtikleri nadide şarapları ve diğer lüks içkileri benzer fiyatlara bizim şık restoranlarımızda da bulabiliyorlar. Yakın bir zaman öncesine dek bizde şarap yıllandırmak isteyenlerin işi hiç de kolay değildi. Her ne kadar bir, iki soğutmalı özel şarap dolabı markası Türkiye'de bulunsa bile, hem bunların fiyatı oldukça yüksekti hem de meraklılarını tatmin edebilecek model ve çeşitler getirilmiyordu. Oysa şarapların sağlıklı biçimde yıllandırılabilmeleri için her zaman aynı sıcaklıkta, titreşimsiz bir ortamda ve çevrenin olumsuz koşullarından korunmuş halde tutulmaları gerekiyor. Tabii en iyi çare, yaz kış sıcaklığı 18 derece civarında kalan mahzenler. Ancak bu gibi ortamlar kentlerde kolay kolay sağlanamıyor. Dolayısıyla geri kalan tek çare, her ihtiyaca uygun şarap dolapları. Zira sıradan buzdolaplarındaki soğutma sisteminin yarattığı titreşim şarabı olumsuz etkiliyor. Bugün özel şarap dolabı markalarının sayısı beşi buldu. Çok yaşlı şaraplarda doğal olarak tortu oluşur. Normalde kavda, serin ortamda yatık olarak muhafaza edilen bu şaraplar çıkarıldığında hemen açılırsa bu tortu şaraba karışır ve içimi çok zevksiz kılar. Dolayısıyla açılmadan üç gün öncesinden bu gibi şişelerin dik halde tutulması istenir. Ancak eski tip şarap dolaplarında şişelerin dik olarak tutulması düşünülmemişti. Ya yatık haldeyken çıkarılıp tortuya katlanılıyor ya da üç gün önce çıkarıp dik halde bekletiliyor, ancak bu durumda da uygun içim sıcaklığı yakalanamıyordu. Son olarak ithal edilen yeni tip şarap dolapları bu sakıncayı ortadan kaldırdı. Evet, yavaş yavaş bizde de bir şarap borsası oluşmaya başlıyor. Bunun için altyapı gelişiyor, kaliteli şaraba talep var, hiç değilse yılda bir kez böyle bir müzayedeyi dolduracak gibi görünen koleksiyon şarapları da mevcut. Şimdilik tek eksik, Kavaklıdere'ninkiler dışında, diğer üreticilerimizin de yıllandıkça nitelikleri daha da gelişen şarapları. Bunlar tamamlanınca, Türk şarap sektörü artık dünyaya meydan okuyabilir. Her gün önünden geçtiğim bir bina, yerine modern bir yapı kondurmak için yıkıldığında, onun yıllarca gördüğüm cephesinin ayrıntılarını hatırlamakta zorlanırım. Hayatımıza giren başka yeniliklerde de durum bundan farklı değil. Ancak mahallemizde geçenlerde yıkılıp yerle bir edilen apartmanın kısa süre önceki halini gözümün önünde canlandıramazken, yıllar önce ilk kez bakkaldan Nescafe aldığım günü ve iki yıl kadar önce bir marketin şarap reyonunda yerlilerin yanına sıralanmış ilk ithal şarapları gördüğüm anı bugünmüş gibi hatırlarım. Zira bu gibi olaylar, ülkemizin yiyecek içecek kültüründe dönüm noktalarıdır. Geçtiğimiz hafta bu alanda bir dönüm noktasını daha yaşadık. Uzan ailesine ait şarapların müzayedesinden sonra ilk kez bir yıllanmış içkiler müzayedesi başarıyla gerçekleşti. Daha önce böyle bir pazar bulunmadığı, bu iki müzayedede de tek bir kaynağa ait içkilerin tümü meraklıları

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA