Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Zarif köpüklü, ferahlatıcı ve lezzetli

Şampanyayı bizler genellikle yılbaşında hatırlarız. Şampanya yöntemiyle üretilen İtalyan köpüklü şarapları Prosecco'ları ise birçok ülke kalitesinin yanı sıra uygun fiyatları için tercih ediyor

Yılbaşı yaklaşırken çoğu kişinin aklına iki şey gelir; hindi ve şampanya. Nedense pide ve güllacın Ramazan'da gündeme gelişi gibi yılbaşında yeni yılın şampanya ile karşılanacağı, yılbaşı sofrasında da ana yemek olarak hindi düşünülür. Gerçi hindi son birkaç yıldır yağsız, düşük kolesterollü etiyle yılın diğer zamanlarında da yenir oldu. Ama şampanyayı yılbaşı dışında bir türlü gündelik yaşamımıza sokamadık. Oysa özellikle Batı dünyasında herhangi bir şık davette, kaliteli bir restoranın barında, çoğu kez istenip istenmediği bile sorulmadan şampanya ikram edilir. Batı'da şampanya günlük hayatın bir parçasıdır. Bizdeyse Formula 1 yarışlarında Michael Schumacher'in artık gelenekselleşmiş birincilik ödülünü aldıktan sonra dev bir şişe şampanyayı iyice çalkalayıp Ferrari ekibine fışkırtması ile zihinlere yer etmiştir, o kadar.

KEŞİŞ PERIGNON'UN BULUŞU
Batı'yı hemen her alanda izlediğimiz halde şampanyayı içimize tam olarak sindiremedik. Şampanya bizde en lüks içki sayılıyor, yüksek vergisiyle fahiş denecek fiyatlardan satılıyor. Doğrusu Avrupa'nın birçok ülkesinde fiyatları bize göre daha ehven olduğu halde, bu soylu içki oralardaki sıradan tüketiciler için de çok ucuz değil. Şampanya Fransa'nın aynı adı taşıyan Champagne bölgesinde yaklaşık 1700 yılından beri üretilen bir içki. Dom Perignon adlı keşiş, iklimi çok sert olan ve şarabın tam olarak olgunlaşamadığı Fransa'nın kuzeyindeki Champagne bölgesinde, içinde şarap bulunan şişelere biraz pancar şekeri, biraz da maya katıp, şişenin ağzını mantarla sıkıca kapatarak ikinci kez mayalanmaya bırakmış, şampanya ortaya çıkmıştı. Dom Perignon'dan yaklaşık 150 yıl sonra 19. yüzyılın ortalarında İtalya'da da Dom Perignon'un bulup geliştirdiği yöntemle üretime başlandı. Şampanya adı yasalarla korunduğu ve sadece bu bölgede üretilen köpüklü şaraplar için kullanılabildiği için, İtalya'da aynı yöntemle üretilen köpüklü şaraplara "classico", yani "klasik yöntemle üretilmiştir", deniyor. İtalyan köpüren şarapları içinde en kalitelileri Prosecco'lar. Venedik'in kuzeyindeki Treviso bölgesinde yapılan Prosecco'lar aynı zamanda üretildikleri üzümün de adını taşıyor. Prosecco, İtalya'nın kuzeyine özgü eski bir beyaz yerli üzüm çeşidi. Bu üzümden yapılan çok zarif köpüklü, ferahlatıcı, hafif ve yoğun meyvemsi aromalarıyla Prosecco'lar kısa zamanda pahalı şampanyaların bir numaralı rakibi haline geldi. Kalitesinin yanı sıra özellikle şampanyaya göre çok daha ucuz olan fiyatları bu İtalyan köpüklü şaraplarını bütün dünyada ciddi bir içki trendi haline getirdi. Prosecco düşük alkollü bir köpüklü şarap.

AROMALARI NEFİS
11 derece alkol içeriyor. İkinci kez mayalanma işleminin şişe yerine tank içinde gerçekleşmesi sayesinde maliyet düşüyor, tankta fermantasyon sıcaklığının daha iyi kontrol edilebilmesi sayesinde aromalar daha iyi korunabiliyor ve yapım tamamlandığında hemen şişelenerek piyasaya çıkarılabiliyor. Başta ABD olmak üzere birçok ülkenin barlarında, Prosecco, şampanyanın pabucunu dama atmış durumda. Ancak tüketicilerin bazı küçük ayrıntıları göz önünde tutmalarında yarar var. Prosecco'nun şişelendikten sonra altı ay içinde tüketilmesi gerekiyor. Aksi takdirde o nefis aromalar büyük ölçüde kayboluyor. Prosecco köpüklü şarapları değişik köpürme oranlarına göre de farklı isimler alıyor. Örneğin kadehte bol kabarcık çıkaran Prosecco'lara "spumante" denirken, daha ince kabarcıklı köpüklü şaraplar "frizzante" olarak niteleniyor. Ülkemizde de içki ithalatı serbest bırakıldıktan sonra İtalyan Prosecco'ları arasından birkaç marka getirilip piyasaya sunuldu. Ne var ki, şampanyanın kendisi pek tanınmadığı gibi, Prosecco'lar da ancak bu içkilere aşina kişilerce tercih ediliyor. Şimdi, yılbaşına yaklaştığımız bugünlerde, köpüklü şaraplar tekrar gündeme gelirken, İtalyan Prosecco'larını da hatırda tutmakta yarar var. Çünkü bunlar şampanyadan çok daha ucuz oldukları halde, kalite açısından onlardan hiç de aşağı kalmıyorlar.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA