Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün hazırlanan iddianamesinde, kod adı "OKİ" olan örgüt üyesi şüpheli Oktar Babuna'nın hakkında lösemi rahatsızlığına yakalanması ardından Adnan Oktar'ın talimatıyla kan ve ilik kampanyasının yapıldığı belirtildi. Organize edilen kan bağışı kampanyasıyla toplanan örneklerin de yurt dışındaki laboratuvarlara gönderildiğine dikkat çekildi.
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün sapkın yüzü hazırlanan iddianame ile gözler önüne serildi
ÖRGÜT İÇİNDE DOKTORLUK YAPTI
Bu kampanyadan sonra Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün medya yüzü haline gelen Oktar Babuna'nın ayrıca iş hayatında doktorluk faaliyetini yapmamasına rağmen şüphelinin örgüt içerisinde sağlık yönünden rahatsızlık yaşayan örgüt üyelerinin problemleriyle ilgilendiği de belirtildi.
ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜ'NDEN KİMSE KAN VERMEMİŞ
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü hakkında hazırlanan iddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ileri süren şüpheli A.P'nin ifadeleri de yeraldı. P., Oktar Babuna için yürütülen kan ve ilik kampanyasında Adnan Oktar'ın emriyle kan kampanyasının başlatıldığını anlattı.
P., "Tüm operasyon, Alev Babuna'nın yönlendirmesiyle Erenköy' deki bir apartman dairesinden yapılmıştı" dedi. Oktar Babuna'nın televizyonlara çıkıp neler söyleyeceğini Adnan Oktar'ın Babuna'ya tarif ettiğini anlatan örgüt şüphelisi, "Kan alınması için çok fazla organizasyon yapıldı, on binlerce veya yüzbinlerce kişi kan verdi. Ancak örgütten kimse kan vermemişti.Neden örgütten kimsenin kan vermediğini bilmiyorum. Alev Babuna'ya 'Biz kan verecek miyiz?' diye sormuştum ama o 'Biz vermeyeceğiz' dedi fakat nedenini hatırlamıyorum ve zaten soramazsınız da. Onlarca kişi örgütten telefon açıp kan alma organizasyonu yapıyordu ancak hiçbiri kan vermedi. Yurt dışına birçok kan örneği ve listeler gönderildi. Bu listeler İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde halen mevcut ise listelere bakıldığında örgütten kimsenin ismi, kan alınanların isim listesinde olmadığı görülecektir" dedi.
DOLANDIRICILIK MI YAPILDI?
Şikâyetçi Dilek Kara'nın gıda testleri yapan şirket sahibi şüpheli Emre Teker ile ilgili iddinameye konulan ifadesinde ise 2012 yılında Kariyer.net isimli internet sitesi üzerinden Yorktest Türkiye isimli danışmanlık firmasına müracaat edip gıda duyarlılık testi yapan bu firmada müşteri hizmetleri pozisyonunda işe başladığını söyledi. Kara,"Bu firmada yaklaşık 2012 ile 2014 yılları arasında çalıştığını ve firmaya gelenlerden parmak ucundan kan alınarak İngiltere'ye test için gönderip kişilere test sonucu verildiğini belirtti. Şikâyetçi Kara "Ancak müşterilerden yaklaşık yüzde 10'unun kanı test için gönderiliyordu ve geri kalan kısmına da teste tabi tutulmadan rapor verilmekteydi" diye konuştu.
Hazırlanan iddianamede örgüt üyesi kişilerin açtığı şirketler aracılığıyla "Gıda testi için kan testi" denilerek İngiltere'ye kan örneklerinin gönderilmediği ve bir ayda 800 bin lira kazanç elde edildiği şikâyetçi ifadesinde yer aldı.
Şikâyetçi Kara, firmayla ilgili şunları söyledi: "Bu sahtekârlık ortaya çıkınca da temsilciliğini sona erdirdi. Firmada Emre Teker, Levent Tarhan, Ferit Erdem Rahvancı isimli şahısların, kontrolünde yapılırdı. Firma kapanınca yine bu şahıslar yeni bir firma kurdular. Firma adı Pinner Test Sağlıklı yaşam danışmanlıktı. Pinner Test isimli firmada ise müşterilere alınan kan örneklerinin İtalya'ya gönderildiği söylenilmekteydi. Ancak bu testlerin hepsi gönderilmeyerek genel müdür Emre Teker'e verilmekteydi. Bu testlerden 1 tanesi o dönemde 1.100 TL civarındaydı ve aylık 800 bin TL civarında bir kazanç vardı."