Avukat Serdar Öztürk, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) polislerini ve Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nü şikâyet eden 52 sayfalık askeri casusluk yaptıklarına dair belgeyi 2009 yılında Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı'na verdikten üç ay sonra FETÖ kumpasına uğramıştı. FETÖ'nün talimatı sonrası Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün kadın üyeleri avukatlık bürosuna gitmiş, gizli kamerayla keşif yapılmış, görüntülü kroki çıkarılmış, FETÖ polisleri de avukatlık bürosuna Kozmik Oda'dan çıkartılan gizli belgeleri ve 300 tane mermiyi yerleştirmişti. Avukatlık bürosuna operasyon timleri olarak FETÖ polisleri baskın yapmış, FETÖ hakimi de avukat Serdar Öztürk'ü tutuklamıştı.
ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜ'NÜN CASUSLUK AĞI
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesinde de FETÖ ile Adnan Oktar Örgütü'nün irtibatı, casusluk faaliyetleri, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail ve Rusya ile Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün irtibatı, örgüt üyesi kadınların casusluk faaliyeti için nasıl kullanıldıklarının detayları da dikkat çekti.
FETÖ kumpası sonrası 4 yıl 9 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan avukat Serdar Öztürk'ün FETÖ ile Adnan Oktar Grubu hakkında şikâyet dilekçeleri de Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesinde yer aldı.
İki örgütün kendisine kurduğu kumpas ile ilgili açıklamalarda bulunan avukat Serdar Öztürk, "FETÖ ve Adnan Grubu o dönem birlikte hareket ediyor ve onları FETÖ koruyordu. Adnan Grubu FETÖ'nün hedef seçtiği kişilerin evlerine ve ofislerine gidip keşif yapıyor ve FETÖ polisleri hedefteki kişilerin bir kısmının ofisine bir kısmının evine giriyordu. Bazı ofislerin televizyonlarına gizli kamera da yerleştiriyorlardı. Ofislere gizli kamera yerleştirmeden önce gidip keşif yapan Adnancı kadınlar vardı. Bunlarla ilgili delil toplanmasını talep ettim ama Fetullahçı hâkim ve savcılar kabul etmedi ve bunu ret etti. O süreçte yapılan faaliyetlerin aynı zamanda askeri casusluk faaliyeti olduğu da açıkça görülüyordu" dedi.
ADNAN OKTAR'IN ÖRGÜT YÖNETİCİSİNİ TESPİT ETTİ
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü yöneticisi şüpheli Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna'nın FETÖ tarafından hedef alınmış kişilerin ev ve iş yerlerinde keşif yaptıklarını 2009 yılında tespit ettiğini anlatan avukat Serdar Öztürk, "18 Mayıs 2009 tarihinde kendilerini başka bir isimle tanıtarak Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna benden randevu aldılar, hatta Ayşegül Hüma Babuna kendisini DYP eski milletvekili Tevfik Ertüzün'ün eşi Ceyda Ertüzün olarak tanıttı, bende randevu verdim ve aynı gün bu şahıslar benim ofisime geldiler" dedi.
GİZLİ KAMERA İLE GÖRÜNTÜLÜ KROKİ ÇEKİMİ YAPILDI
Avukat Serdar Öztürk, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün üyesi kadınların avukatlık ofisine geldiğinde, ofiste gizli kamera veya ortam dinlemesi olup olmadığını sorduğunu ve kendisinin de bulunmadığını ifade ettiğini belirtti.
Avukatlık bürosunda Adnan Oktar'ın Yargıtay'daki dosyasından söz edildiğini ve kendisine yardımcı olup olamayacağının sorulduğunu söyledi. Avukat Serdar Öztürk, Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna'ya "Avukatlarınız var mı?" diye sorduğunu ve "Avukatlarımız var" cevabını aldığını belirtti.
"ADNAN OKTAR İSRAİL İÇİN ÇALIŞIYOR" DEDİM
Bu görüşmede Ayşegül Hüma Babuna'nın siyah çantasının içinde gizli kamerayı fark ettiğini ve şüphelendiğini belirten avukat Serdar Öztürk örgüt üyesi kadınlara, "Adnan Oktar dosyasını almayacağım, çünkü Adnan Oktar'ın İsrail için çalıştığını düşünüyorum" dediğini ve bunun üzerine bu isimlerin avukatlık ofisinden ayrıldığını söyledi.
"EŞİMLE TELEFON KAYDIM VAR"
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü mensupları şüpheli Aylin Atmaca ve Ayşegül Hüma Babuna avukatlık ofisinin gizli kamera ile görüntülü krokisini çektikten sonra ofisten ayrıldı. Avukat Serdar Öztürk ise Adnan Oktarcı kadınlar ofisten ayrılır ayrılmaz avukat olan eşi Demet Öztürk'ü aradı. Öztürk o günü şöyle anlattı: "Eşime, 'Fetullahçı polisler Adnan Oktarcı kadınları ofise keşfe göndermişler' dedim. Bu telefon görüşmeleri de kayıtlarda duruyor. FETÖ polisleri, telefonu dinledikleri için fark etmişler, bu olaydan üç hafta sonra tutuklandım" diyerek Kozmik Oda'dan FETÖ'nün çaldığı belgelerin ofisine nasıl yerleştiğini anlattı.
"OFİSE BELGELERİ FETÖ KOYDU"
'Gizli belgeleri Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nden gelen kadınlar mı yoksa FETÖ polisleri mi bıraktı?' sorusuna avukat Serdar Öztürk, şu an firari olan FETÖ savcısı Şadan Sakınan'ın dosyayı nasıl kapattığını anlattı: "O dönem Emniyet İstihbarat Dairesi'nden Müslüm Nalbant ve Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden Ahmet Kaya diye bir polis avukatlık ofisimin bulunduğu apartmanın kapıcısına şubat ayında patatest hat vermiş. Ben tutuklandıktan sonra kapıcıya ev ve otomobil verip bir de Antalya'ya tatile göndermişler. Kapıcıyı angaje ettikten sonra bizi takip ettirmişler. İlginç olan bu kapıcı hâlâ dışarda ve tutuklanmadı. Parayı nereden bulduğunu sorunca da 'Piyango çıktı' dedi. Bu kapıcıyı Ankara'da kıymetli bir Yargıtay üyesi iki defa sorguladı. Sonra dosyayı alıp savcı Şadan Sakınan'a verdiler. O da dosyayı kapattı" dedi.
"ASKERİ CASUSLUK ŞİKÂYETİ SONRASI HEDEF OLDUM"
FETÖ tarafından kumpas kurulup tutuklanmadan önce avukat Serdar Öztürk, Fetullahçı polisler ile ABD Elçiliği'ndeki bir Türk'ün çok sık görüştüğünü tespit etti ve suç duyurunda bulundu. Avukat Serdar Öztürk, "FETÖ polisleriyle ilgili askeri casusluktan dolayı suç duyurusunda bulundum. Tutuklanmadan önce Fetullahçı polislerin ve hâkimlerin organize bir şekilde askeri casusluk yaptıklarını ve Adnan Oktarcıların da bunlara destek olduklarına dair Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına 52 sayfalık doküman verdik. Askeri casusluk şikâyeti sonrası FETÖ'nün ve Adnan Oktar grubunun hedefi oldum" dedi.
"YA KAHRAMAN OLURSUN YA ZENGİN"
Aynı dönem aynı belgeleri şu an firari olan FETÖ savcısı Şadan Sakınan'a verdiğini anlatan avukat Öztürk, "Savcıya 'Savcı Bey ya kahraman olursunuz ya çok zengin olursunuz. Şerefsizlik yaparsan, bu adamlardan para yersen, zengin olursun ama vatana hizmet edersen bu adamlar vatan haini olur, sen kahraman olursun' dedim. Bunu 2009 yılının mart ayında söylemiştim" diyerek üç ay sonra tutuklandığını ifade etti.
AYLİN ATMACA VE RECEP GÜVEN PATATEST HAT İLE İRTİBAT KURMUŞ
"Patatest Hat" olarak tabir edilen, başkasının adına alınmış telefon hattıyla haberleşen eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı yardımcısı Recep Güven ile Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü yöneticisi Aylin Atmaca'nın 2009 yılında irtibatlı olduğu da Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesinde yer aldı.
RECEP GÜVEN İLE AYLİN ATMACA İRTİBATLI
Serdar Öztürk, "O dönem bütün operasyonun başındaki isim eski İstihbarat Daire Başkanlığı Yardımcısı Recep Güven'dir. Emniyet İstihbarat Dairesi'nde görevli Mehmet Gül ve Bahri Hasanlar kıdemli Fetullahçılardır. Recep Güven ve Aylin Atmaca bu işte beraberler ve irtibatlılar. 2006 yılının şubat ayında Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı Şura Başkanlığı döneminde Recep Güven, Amerikan ordusu tarafından eğitiliyor. Eğitimde sanal delillerle terör örgütü oluşturma eğitimleri de alıyor" diye konuştu.