Japonya Doshisha Üniversitesi Küresel Çalışmalar Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Naito Masanori, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile Japonya'da 1995'te sarin gazı saldırısında bulunan "Aum Shinrikyou" örgütünün benzeştiğini söyledi. Naito, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği ve Tokyo Yunus Emre Enstitüsü (YEE) iş birliğinde Tokyo Camisi ve Kültür Merkezinde verdiği konferans sonrası FETÖ'nün iç yüzü, dini kisvesi ve uluslararası ekseninin Japonya'da anlaşılmasının seyrine yönelik açıklamalarda bulundu.
TÜRK HALKINDAN DEMOKRASİ MÜCADELESİ ÖRNEĞİ
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe teşebbüsünde verilen şehitlerin ailelerine baş sağlığı dileyen Naito, Türk halkının demokrasisini korumak adına dünyaya mücadele örneği sergilediğine dikkati çekti.
"Aum Shinrikyou" örgütünün 12 kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin de zehirlendiği Tokyo metrosuna yönelik 1995'te düzenlediği sarin gazı saldırısının, FETÖ'nün hain teşebbüsüne benzediğine işaret eden Naito, iki grubun da önceden terör eylemleri gerçekleştirebileceğinin tahmin edilemediğini belirtti.
Naito, kült grupların, hacimsel anlamda büyüdüğünde gücü ele geçirmek isteyeceğini kaydederek, "2016'daki teşebbüs, bir kült grubun dişlerini göstererek meczupluğunu ortaya çıkarmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
DİŞLERİNİ GÖSTEREREK MECZUPLUĞUNU ORTAYA ÇIKARDI
Örgütün, toplumsal zihniyetlerdeki farklı algılarına değinen Naito, FETÖ mensuplarının muhafazakar çevrelerde "adanmış hayatlar", yabancı ülkelerde ise "toleranslı Müslümanlar" olarak prim yaptığını söyledi.
Bu çok taraflı yapının Türkiye dışında anlaşılmasının zor olduğunu savunan Naito, Japon toplumunda 2016'daki darbe girişiminin anlaşılamadığını dile getirdi.
Naito, FETÖ'nün birçok ülkede olduğu gibi Japonya'da da başlangıçta "Türk kültürünün temsilcisi" sloganıyla konuşlandığını anlattı.
"GÜLEN BİR HOCA DEĞİL, TARİKAT DEĞİL, İSLAMİYET İLE HİÇBİR ALAKASI YOK"
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, uluslararası toplumda tam anlamıyla ne olduğunun tanımlanamadığını vurgulayan Naito, "Gülen, 'kült lider' olarak açıklanabilir. Çünkü Gülen bir hoca değil, tarikat değil, İslamiyet ile hiçbir alakası yok, ilahiyatçı da değil. Ancak belki Gülen'e 'kült lider' diyebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Naito, Türk-Japon devlet makamlarının karşılıklı temaslarıyla kamusal medya kuruluşlarının yayınlarında da FETÖ mantığının temellendirilemediğini belirterek, şunları söyledi:
"Çünkü 2016'daki teşebbüs, anormal bir olay. Bence, 'darbe girişimi' ifadesi yanlış oldu. Mesela Japonca'ya bu ifade tercüme edildiğinde 'kuu detaa' şeklinde kullanıldı, yani 'silahlı kuvvetlerinin tepesindeki adamın talimatıyla hareket edildiği' anlamına geliyor. Dolayısıyla darbe girişimi deyince, 'asker mi yaptı' sorusu soruluyor. Olayı sorguladığınızda, Genelkurmayın talimatı yok."
FETÖ'ye ilişkin Japon medyasında da kafa karışıklığı bulunduğunu anlatan Naito, "Japonlara bu konu anlatılamadı. 'Darbe girişimi' denilmeseydi, asker içinde bir terör yapılanması olduğu, bu yapılanmanın terör vahşetini ortaya çıkardığı anlatılsaydı ve 'terör saldırısı' ifadesi kullanılsaydı daha kolay anlaşılabilirdi." görüşünü aktardı.
Darbe teşebbüsünün Türkiye'nin iç ekonomisi ve siyaseti ekseninde halen etkisini hissettirdiğini vurgulayan Naito, Türkiye dışında da FETÖ'nün geniş çaplı nüfuza sahip bulunduğunu, FETÖ elebaşının Türkiye'ye teslim edilmemesinin halen ABD'de "değerli kullanışlılığa" sahip olduğunu gösterdiğine işaret ettiğini söyledi.
NAİTO, ŞUNLARI KAYDETTİ:
"Bazı ülkeler, FETÖ okullarını kapatıyor ancak başka ülkelerde kapatılması, okulların Japonya'da kapatılmasında etkili olmaz. FETÖ kuruluşları, Japonya'da aykırı faaliyet gösterirse, o zaman Japonya bu kurumları kapatabilir. Türkiye, Japonya Adalet Bakanlığına FETÖ'nün ne kadar tehlikeli bir terör örgütü olduğunun ciddiyetini anlatması gerekiyor. FETÖ kuruluşlarının kapatılması, Adalet Bakanlığında FETÖ'nün 'terör örgütü' olarak resmen tanınmasına bağlı."
Japonların henüz örgüt mantığını tam anlamıyla anlamadığını vurgulayan Naito, "Bu örgüt gençlere nasıl yanaşıyor, çocukların beyni nasıl yıkanıyor, gibi detayları basit şekilde başka ülkelere açıklamak gerekiyor." dedi.
BÜYÜKELÇİDEN "İKNA EDİCİ ÇALIŞMALAR" VURGUSU
Türkiye'nin Tokyo Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, Büyükelçilik tarafından "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla düzenlenen şehitleri anma programında, Türkiye'nin dost ve müttefiki ülkelerde, örgütün iç yüzü ve gerçek gayelerinin anlaşılması için sergilenen çabaları anlatmıştı.
Mercan, dost ülkelerin bu saldırıyı yeterli seviyede anlayabildiğinin söylenemeyeceğine dikkati çekerek, "Belki de biz, bunları yeteri kadar anlatamıyoruz. Japon dostlarımızın bizi daha iyi anlamaları için azim ve kararlılıkla muhataplarımızı daha da ikna edici çalışmalar yürütmemiz gerekir. Her çaba fevkalade önemlidir. Çünkü demokrasiye yönelik tehditler, tüm ulusların huzuruna tehditlerdir." ifadelerini kullanmıştı.