Murat Basoglu meselesi iyice büyüdü, derinlesti, katmanlandı. Teknede öpüsürkenki fotograf ilk ortaya çıktıgında kadını tanımadıgını, sonra adının Olga oldugunu vs söyleyen ve ne hikmetse kendini hep magdur göstermeye çalısan Basoglu'nun, evli olan öz yegeniyle (abisinin kızı) öpüsüyor oldugu ortaya çıktı ve bu durum da hepimize 'Yuh!' dedirtti haliyle. Nereden baksanız fevkalade sorunlu bir durum... Peki nasıl bir hiyerarsiye sokacagız sorunları? En büyük problem hangisi? Bir kadının, daha önce de sadakatsizlik yüzünden bosanıp ama sonra tekrar evlendigi adam tarafından aldatılması mı? Bunun ortaya çıkması ve tüm Türkiye'yle beraber çiftin çocugunun (ve tüm okul nüfusunun) durumdan haberdar olması mı? Amiyane tabirle boynuzlanan esin, bu durumu 'sevgiyle kucakladıgı' açıklaması mı? Öpüsülen kadının gerçek kimliginin belirlenmesi mi? Evli olması mı? Normal sartlarda baslı basına sıkıntı teskil edecek bu durumun, dumura ugratan baska bir bagın açıga çıkmasıyla gölgede kalması mı? Evet, öpüsülen kadının öz yegen (abinin kızı) çıkması mı? Ailenin hep beraber (karı-koca-yegen) fotografları bulunması mı? Çiftin tam yetisme çagındaki oglunun bütün bu agı medyadan takip etmesi mi? O yaslarda aslında hiç de masum olmayan ve eger isterlerse en acıtıcı lafları sokabilen çocukların acımasızlıgına maruz kalması mı? Amcayla yegen arasındaki bu iliskinin yeni olmama; yıllar öncesine, belki çocukluga dayanma ihtimali mi? Ailede baskalarının da bunu bilip bilmemezlikten gelme olasılıgının kepazeligi mi? En çok kimin travması bu? Muazzam bir piskinlikle neredeyse bizi suçlayan Murat Basoglu'nun mu? Hande Bermek Basoglu'nun mu? Ogullarının mı? Abinin mi? Yegenin mi? Kocasının mı? Basoglu sülalesinin mi? Böyle islerin sadece köylerde, ücralarda degil, sehrin en göbeginde, bilindik soyadlı ailelerde, tanıdık ekran yüzlerinde olabilecegini gören halkın yani bizim mi?
ATLETLİ KILIÇDAROĞLU'NUN POŞETLİ SOFRASI
O malum fotoğrafta anlamadığım bir nokta var: Atlete takılıyoruz da sofraya niye laf etmiyoruz? Ne yendiğine değil, ne şekilde yendiğine... Nasıl giyim kültürü varsa, sofra kültürü diye de bir şey var ve de ister evde olsun ister yolda, hiçbir yemek masasında naylon poşetlerin yeri yok! Ekmeği, meyveyi, piknikteysen çatal kaşığı poşetten çıkarırsın. Peçetenin, örtünün, kâğıdın (en imkânsız şartlarda bile bulunur bir şey) üstüne koyarsın. Gümüş takımlardan, antika porselenlerden bahsetmiyoruz; en ucuz, en mütevazı alet edevatla da kurmuşsan masayı, hiçbir sofra naylon poşetleri hak etmez. Bazen detaylar çok şey söyler. Bu resimden sadece baba Kılıçdaroğlu'nun değil, 40'a merdiven dayamış kızının da sofra adabıyla ilişkisi olmadığını görüyorum.
ACUN ILICALI, LARRY DAVİD OLMUŞ!
Acun Ilıcalı & Şeyma Subaşı'nın gün saydığı düğünlerine dair bol sayıda konuşma balonu uçuyor havada. Şurası şöyle olacakmış da, Şeyma böyle istemiş de, Acun şöyle demiş de (Genel yaklaşımı hiç karışmamak şeklinde kısa ve net galiba!)... Anlatılanlardan en ilgimi çeken: Meğer Acun Ilıcalı, Larry David olmuş! Amerikalı aktör, komedyen, yazar, yapımcı Larry (Lawrence) David, kült dizi Seinfeld'in de 'mucidi', yazarı ve yapımcısıdır. 'Curb Your Enthusiasm'daysa Larry David adıyla, kendisini oynar. İşte o dizinin unutulmaz bir bölümü vardır. Karısından ayrılan Larry, bir arkadaşıyla buluşmak ister ama reddedilir. Diğer arkadaşına hatır sorar, onun tarafından da terslenir. Çünkü aynen mal paylaşımı gibi, ayrılma durumunda dostlar da paylaşılmıştır eşler arasında. Ve çoğu karısında kalmıştır! Bu tarafta da eski eş Zeynep Ilıcalı faktörü kendin i unutturmuyormuş. Acun'un eski ahbaplarının ondan taraf olan eşlerinin hâlâ süren protestosu, düğünü reddetmek şeklindeymiş. Çoğu evli erkek, geceye bekâr katılacakmış. Ex eşe sadık bu dost eşlerini tebrik mi etmek lazım acaba? Peki ne için? Boşanma sonrası mal-mülk bölüşümünde arkadaşlarını satmayıp onda kaldıkları için mi? Kocalarını bu kadar uzun bacaklı, sonsuz dekolteli tehlikenin olduğu mayınla döşeli düğüne yalnız gönderme cesareti gösterdikleri için mi?