Güzel kötü kadınların düşmanlığı ayrı dert, dostluğu ayrı... Böyle bir ittifaktan Allah herkesi korusun.
Teki kâfiyken, ikisinin güç birliği burnumuza nahoş kokular gelmesi demek. Paramparça'nın Candan'ı ile yeni fesat Asuman'a bağlayacağız lafı.
Ağu Yağtu'nun canlandırdığı Candan'ın, gözümüzün önünde sıkı kötülük kariyeri yapmışlığı var.
Diziye Dilara'nın ablası olarak giren Asuman karakteri (Mine Tugay) ise şimdilik içinde yıkıcı bir sinsilik ve fesatlık potansiyeli taşıyan bir yapmacık!
Potansiyeli kullanması an meselesi.
Asuman'la Candan'ın kancayı takacağı kurbanlara şimdiden geçmiş olsun.
Biz gelelim en masum karakterlerden Cansu'ya. Gitti mi, yoksa geldi mi?
Pazartesi akşamı dizinin teknedeki baba kız sahnesine denk gelenler, hele dil konusunda titiz olanlar, fark etmiştir:
Cansu, kabadayı Burhan'ın vukuatlarını Deniz'e söyleyen, dolayısıyla da Deniz'in dağılmasına yol açanın babası Cihan Gürpınar olduğunu öğrenince...
Yüzleşmek için teknede alıyor soluğu.
Dizinin ismiyle müsemma, 'Sen benim mutlu olmamı niye istemiyorsun?'a varan kırık, kırgın bir baba kız diyalogu.
"Geldiğini öğrendiğim ilk gün yanına gittim ben senin," diyor Cansu. "Yanına gittim, beni affet diye yalvardım, sırtını döndün gittin baba..." Pardon da "Ben senin yanına gittim" mi diyoruz, "Ben senin yanına geldim" mi?
Evet, B şıkkı. Yazanların Türkçesine mi laf edelim? Şimdilik Cansu'nun acılı, canhıraş haline verelim.